AF/GENEL AF/CEZA İNDİRİMİ

Yaklaşık 5 sene Önce MHP Lideri Devlet Bahçeli,Mahkumlara Af vaad etti.

Müjde değil,direkt,doğrudan amasız fakatsız bir AF vaadi yaptı.

4 sene boyunca Akparti ve Cumhurbaşkanını kayıtsız şartsız destekledi.

Ama bir türlü AF Yasasını çıkartmadı.

Zaman Zaman hatta düzenli aralıklarla üzerindeki bu baskıyı hafifletmek mi dersiniz,yoksa kendisine umut bağlayan mahkum ve mahkum yakınlarının Gazını almak için mi dersiniz bilemem lakin Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız üzerinden bu vaadini tekrar etti.

Gündemden hiç düşürmedi.

En son Feti Yıldız BengüTürk TV de katıldığı programda açıkça infaz düzenlemesi yapılacağını açıkça beyan etti.

Seçimlerden önce Devlet Bahçeli,Bir Önceki seçim beyannamesi ve gerçekleştirilmelerine dair bir rapor paylaştı.

Ama AF konusunda hiçbir şey yapmadığını belirtmedi.

Mahkumları ve Yakınlarını bu kadar umutlandıran,Bu konuyu herhangi bir Siyasi değil,Bizzat Devlet BAHÇELİ ve MHP nin yapması. Çünkü Sayın Bahçeli ve MHP Bu ülkede ciddiye alınıyor. Popülizm yapmayacaklarından toplumun herkesimi emin.

Pandemiden kaynaklı Açık Cezaevi Hükümlüsünün İzinli sayılması konusundan bahsedecek olursak;

Bu konuda ayrı bir muamma oldu,hatta uygulamasında meydana gelen karışıklıklar ile iyice kaosa dönmek üzere.

İzinli Mahkumlar şimdi dışardalar,Temmuz sonunda izinler sona erecek.1 Ağustos itibari ile

Cezaevlerine dönmek zorundalar.

Bu Mahkumlar işe girdi,evlendi,nişanlandı,yeni bir hayat ve düzen kurdular.

Bu insanlara sürekli olarak,geçici ötelemeler ile hayatlarını diken üstünde yaşatmak ne Adalete,ne hakkaniyete,ne de Devletin Ciddiyetine ve Büyüklüğüne uygun değil.

Cezada Adalet konusuna gelince; Pandemi ile beraber mecburi izinli sayılan mahkumlara Pozitif bir ayrımcılık yapıldı. Cezası infaz düzenlemesi vs. derken yaklaşık 100 den fazla mahkum tahliye edilmiş oldu.

Fakat; Kapalı Cezaevinde Yatan Hükümlüler,tekerrür hükümlerine göre hükümlü olanlar bu

düzenlemeden faydalanamadılar.

Bu Konuda Fethi Yıldız açıkça;” Müjdeyi verebilirsiniz” dedi.

Yapılacak bir Düzenlemede bu konunun da düzenlenmesi gerekir.

En önemlisini en sona bıraktım.

Meclis 2 Haziranda açılacak,ardından yasama faaliyetlerine başlasa dahi kısa sürede Yaz Tatili

başlayacak. Bu sebeple;

Gerek İktidar,Gerekse Muhalefet Bloklarına mensup Vekillerin bu konuyu Acil Gündeme getirerek yasalaştırmaları gerekmektedir.

Bu konunun sürekli Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile ötelenmesi sorunları içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır.

Önümüz Yerel Seçimler,Bu konu yaklaşık 10 Milyon Vatandaşımızı ilgilendirmektedir.

‘AMASIZ FAKATSIZ GENEL AF’

Yargıtay Başkanı İsmail Hakkı Cirit, Ekim 2018 de “Adil yargılanma ihlalinin %74 “ olduğunu söylemişti.

Adalet ile yönetilen bir ülkede,O gün Cezaevlerinde ne kadar suçlu varsa tahliye edilip,yeniden yargılanması gerekirdi.

Yargının en tepesindeki insan bunu söylemişti.

%26 Adil (!) yargılanarak ceza almış kişilerin kim olduğu araştırılmadan derhal,1 saniye bile beklemeden tüm kararların bozulması gerekirdi.

Talebe gerek yoktu.Yasa gereği Kanun yararına bozma devreye girmeliydi.Veya TBMM nin derhal yasa çıkartması gerekirdi.

Ogün yapılan  bu beyandan sonra Türkiye’de adalet konusu tartışmalı hale gelmekten öteye askıda kalmıştır.

Devlet Adil olmak zorundadır.

Yoksa Devlet olamaz.Devlet olarak kalamaz.

Tek tek sistemdeki hataları ve Adil yargılamaya Adaletle hüküm vermeye engel konuları saymaya kalksak emin olun seneler yetmez.

15 Temmuz 2016 Darbe teşebbüsünden sonra görüldü ki;Mübaşirinden,Yüksek Yargı mensuplarına kadar,1000 lerce Yargı Mensubu FETÖ mensubu olması sebebi ile görevden ihraç edildi,Cezaevine girdi.
Aynı şekilde Ceza Yargısının temeli olan Polis Teşkilatı da aynı şekilde…
Bu ülkede Polis Fezlekeleri Kopyala-Yapıştır şeklinde,İddianame oldu,ardından Gerekçeli karar oldu.
Sebep;Yargı Faaliyeti sırasında Adil davranmak yerine örgüt amacına uygun olarak Örgüt talimatları ile Kararlar verilmesi idi.
Bizzat Ülkenin Cumhurbaşkanı Hakim-Savcıların %60 dan fazlasının FETÖ mensubu olduğunu ve Devletin kuralları dışında yargılama faaliyeti yapıp kararlar verdiğini beyan etti.
Bu bile başlı başına yeniden yargılama sebebidir.
Daha sonra çeşitli defalar en yetkili Siyasilerin ağzından İktidar ve Muhalefet Liderlerinin ağzından defaatle Af,İnfaz düzenlemesi vaadleri çıktı.
Ama ne yazık ki her seferinde hayatları kararmış,yokedilmiş insanların ümitleri basit infaz iyileştirmeleri(!) ile başka bahara bırakıldı.
Şu anda Ülkede İktidarından Muhalefetine toplumun herkesiminin üstünde uzlaştığı tek konu ne diye sorulsa;Herkes tartışmasız bir şekilde “AF” diyecektir.
Ülke son 10 senedir korku tüneline girmiş gibi Adaletsiz bir şekilde yargılama yapılmaktadır.

Ceza almış,sabıkası bozulmuş,bazı hakları yok olmuş,hala aldığı cezanın sonuçlarının cezasını çeken,halen cezaevinde olan,yargılaması devam ederek muhtemelen cezaevine girecek milyonlarca insan var.

Evet Milyonlarca İnsan 10 Milyondan fazla insanın etkilendiği bir risk var.

Toplum gerilmiş.

AF konusunda Cumuriyetin 100. Yılında beklentiler zirveye çıkmış durumda.

Adalet Bakanı Göreve Başlar Başlamaz,Pandemi izni ile Dışarda olan işini,düzenini kurmuş,hiçbir suça bulaşmamış 128.000 izinli Mahkumun sorununu kucağında buldu.

Cezaevlerinde %74 ü adil yargılanmamış 350.000 e yakın hatta aşan Mahkum var.

50.000 civarında tutuklu var.

Ceza yargılaması sistem olarak çökmüş durumda.

Her Yargı çevresi kendine göre Ceza tayin ve takdir eder hale gelmiş.

İnfaz uygulaması ise;Evlere şenlik ötesi.Cezaevi Müdürleri İnfaz Hakimi gibi kararlar verip insanların Hürriyetini kısıtlıyorlar.Her Cezaevi ayrı bir uygulama Dukalığı kurmuş.

Adalete güven azalmış demiyorum,tamamen bitmiş.

Bu durum da öyle Yargı Paketleri ile,Kısmi İnfaz Düzenlemeleri ile çözülemedi çözülmez de.

Bu kadar olumsuz etkenin tek çözümü var.

Ülkenin yargısında Radikal ve Cesur bir karar alınır.

Ve Her şeye sıfırdan ADİL YARGILAMA ile başlanır.

GENEL AF amasız,fakatsız GENEL AF.

hukukçu gazeteci (Ayhan Köseoğlu)

Yargıtay Başkanı İsmail Hakkı Cirit, Ekim 2018 de “Adil yargılanma ihlalinin %74 “ olduğunu söylemişti.

Adalet ile yönetilen bir ülkede,O gün Cezaevlerinde ne kadar suçlu varsa tahliye edilip,yeniden yargılanması gerekirdi.

Yargının en tepesindeki insan bunu söylemişti.

%26 Adil (!) yargılanarak ceza almış kişilerin kim olduğu araştırılmadan derhal,1 saniye bile beklemeden tüm kararların bozulması gerekirdi.

Talebe gerek yoktu.Yasa gereği Kanun yararına bozma devreye girmeliydi.Veya TBMM nin derhal yasa çıkartması gerekirdi.

Ogün yapılan  bu beyandan sonra Türkiye’de adalet konusu tartışmalı hale gelmekten öteye askıda kalmıştır.

Devlet Adil olmak zorundadır.

Yoksa Devlet olamaz.Devlet olarak kalamaz.

Tek tek sistemdeki hataları ve Adil yargılamaya Adaletle hüküm vermeye engel konuları saymaya kalksak emin olun seneler yetmez.

15 Temmuz 2016 Darbe teşebbüsünden sonra görüldü ki;Mübaşirinden,Yüksek Yargı mensuplarına kadar,1000 lerce Yargı Mensubu FETÖ mensubu olması sebebi ile görevden ihraç edildi,Cezaevine girdi.
Aynı şekilde Ceza Yargısının temeli olan Polis Teşkilatı da aynı şekilde…
Bu ülkede Polis Fezlekeleri Kopyala-Yapıştır şeklinde,İddianame oldu,ardından Gerekçeli karar oldu.
Sebep;Yargı Faaliyeti sırasında Adil davranmak yerine örgüt amacına uygun olarak Örgüt talimatları ile Kararlar verilmesi idi.
Bizzat Ülkenin Cumhurbaşkanı Hakim-Savcıların %60 dan fazlasının FETÖ mensubu olduğunu ve Devletin kuralları dışında yargılama faaliyeti yapıp kararlar verdiğini beyan etti.
Bu bile başlı başına yeniden yargılama sebebidir.
Daha sonra çeşitli defalar en yetkili Siyasilerin ağzından İktidar ve Muhalefet Liderlerinin ağzından defaatle Af,İnfaz düzenlemesi vaadleri çıktı.
Ama ne yazık ki her seferinde hayatları kararmış,yokedilmiş insanların ümitleri basit infaz iyileştirmeleri(!) ile başka bahara bırakıldı.
Şu anda Ülkede İktidarından Muhalefetine toplumun herkesiminin üstünde uzlaştığı tek konu ne diye sorulsa;Herkes tartışmasız bir şekilde “AF” diyecektir.
Ülke son 10 senedir korku tüneline girmiş gibi Adaletsiz bir şekilde yargılama yapılmaktadır.

Ceza almış,sabıkası bozulmuş,bazı hakları yok olmuş,hala aldığı cezanın sonuçlarının cezasını çeken,halen cezaevinde olan,yargılaması devam ederek muhtemelen cezaevine girecek milyonlarca insan var.

Evet Milyonlarca İnsan 10 Milyondan fazla insanın etkilendiği bir risk var.

Toplum gerilmiş.

AF konusunda Cumuriyetin 100. Yılında beklentiler zirveye çıkmış durumda.

Adalet Bakanı Göreve Başlar Başlamaz,Pandemi izni ile Dışarda olan işini,düzenini kurmuş,hiçbir suça bulaşmamış 128.000 izinli Mahkumun sorununu kucağında buldu.

Cezaevlerinde %74 ü adil yargılanmamış 350.000 e yakın hatta aşan Mahkum var.

50.000 civarında tutuklu var.

Ceza yargılaması sistem olarak çökmüş durumda.

Her Yargı çevresi kendine göre Ceza tayin ve takdir eder hale gelmiş.

İnfaz uygulaması ise;Evlere şenlik ötesi.Cezaevi Müdürleri İnfaz Hakimi gibi kararlar verip insanların Hürriyetini kısıtlıyorlar.Her Cezaevi ayrı bir uygulama Dukalığı kurmuş.

Adalete güven azalmış demiyorum,tamamen bitmiş.

Bu durum da öyle Yargı Paketleri ile,Kısmi İnfaz Düzenlemeleri ile çözülemedi çözülmez de.

Bu kadar olumsuz etkenin tek çözümü var.

Ülkenin yargısında Radikal ve Cesur bir karar alınır.

Ve Her şeye sıfırdan ADİL YARGILAMA ile başlanır.

GENEL AF amasız,fakatsız GENEL AF.

HUKUKÇU GAZETECİ

(Ayhan Köseoğlu)

diğer haberler…

EYT’liler dikkat! Yeni detaylar ortaya çıktı – Doğu TV (dogutv.com.tr)

Emekliliği yaklaşanlar bu detaylara dikkat! Boşa prim ödemeyin – Doğu TV (dogutv.com.tr)

MHP

%10,04

İYİ PARTİ

%9,72

ZP

%2.24

Bu sonuçlara bakarak Toplamda %22 oy ile Milliyetçilik yükselişte demek tamamen yanlış olur.

Bu 3 parti içinde sadece MHP nin oyları Milliyetçi oyları temsil ediyor diğer 2 Parti seçmeninin aldığı oylara Milliyetçi oylar demek yanlış olur O partilere oy veren seçmenin tercihine haksızlık olur.

Siyasette sebepleri ve sonuçları doğru okumak gerekir. Aksi halde Ülkeye zarar verilir.

Öncelikle şunu net belirleyelim.

Bu Ülkede Sağ görüşlü seçmeninin %90 ından fazlasının 2 Tercihi/Partisi her zaman MHP

olmuştur. Yani Sağa oy veren herkes potansiyel MHP seçmenidir.

Sol seçmeninde Radikal sol ve kürtçü solu saymazsak %65 den fazlası her zaman MHP yi 2. Tercihi olarak bir kenarda bekletmiştir.

Partisine küser,aday beğenmez ise her zaman aklında MHP vardır.

MHP yi siyasi rekabetteki partiden ziyade Evinizin,Ailenizin Partisi gibi görmüştür.

Oy vermese dahi önemli Ülke meselelerinde MHP nin tepkisini dikkate alır,takdir eder veya acımasızca eleştirir.

Türk Milletinin MHP ye yüklediği Misyon aslında Akademilerde tez konusu olacak bir araştırma başlığıdır.

İyi Parti seçmeninin tamamının Milliyetçi seçmen olarak algılamak;

Kürtçü Galip Ensarioğlu,

Fırat Çakıroğlu’nun katilinin Burs vereni Seyithan İzsiz,

Şehit yakınına ana-avrat küfreden Lütfü Türkkan veya

Açıkça Livatayı destekleyen Bahadır Erdem’in kazanması için İyi Partiye oy veren seçmenin Milliyetçi seçmen ile ne alakası var.

Bu seçmeni nasıl Milliyetçi seçmen diye niteleyebilirsiniz.

Selahattin Demirtaş ile kahvaltı hayalleri kuran Akşener’e bu güdü ile oy veren seçmenin tercihini anlamamak demektir.

BBP Konusu senelerdir; Türk/İslam Ülküsünden ziyade Nizamı Alem diye ilerlemiş,İslami Motifleri ön plana çıkartarak ilerlemiştir. Ülkücü tabanın kahir ekseriyeti Muhsin Yazıcıoğlu’ndansonra MHP ye yönelmiştir.

Zafer Partisi; Ümit Özdağ milliyetçilik yapmıyor. Bilinçli bir şekilde Yabancı düşmanlığı gibi gösterilen Türkiyenin Suriye Politikasında Suriye Devletinin tezlerini savunuyor.

ZP ye gelen oyun %1 den fazlası Muharrem İnce’nin çekilmesi sonrası CHP ye tepki oyları, bir kısmıda Cumhur ve Millet ittifakına aşırı kızgın olup oy verecek kimse bulamayan insanlar,%0.2-3 de Ata İttifakının diğer partilerinden gelen oylardır.

Bu partilerden bahsederken Eski Ülkücü veya MHP yönetimi ile ilişkileri iyi olmayan veya Yönetimde söz sahibi olmadıkları için CHP ye giden Eski Yöneticilerin CHP ile olan ilişkisinden kaynaklı Millet ittifakına giden seçmen sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.

Bu manzarayı tahlil etmeden POP Siyaset ile Milliyetçi oylar yükselişte,Bir araya gelseler C.Başkanı çıkartırlar vb. söylemler gerçekle alakası olmayan anlık heyecanla söylenen sözlerdir.

Yoksa Bu Ülkede Milliyetçi seçmen her zaman %65-70 lerdedir.

Ama Milliyetçi Parti veya Partilere bugünden çok daha fazlası gitmez.

(AYHAN KÖSEOĞLU)

BİR ÖNCEKİ KÖŞE YAZISI

AF/GENEL AF/CEZA İNDİRİMİ

Yaklaşık 5 sene Önce MHP Lideri Devlet Bahçeli,Mahkumlara Af vaad etti.

Müjde değil,direkt,doğrudan amasız fakatsız bir AF vaadi yaptı.

4 sene boyunca Akparti ve Cumhurbaşkanını kayıtsız şartsız destekledi.

Ama bir türlü AF Yasasını çıkartmadı.

Zaman Zaman hatta düzenli aralıklarla üzerindeki bu baskıyı hafifletmek mi dersiniz,yoksa kendisine umut bağlayan mahkum ve mahkum yakınlarının Gazını almak için mi dersiniz bilemem lakin Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız üzerinden bu vaadini tekrar etti.

Gündemden hiç düşürmedi.

En son Feti Yıldız BengüTürk TV de katıldığı programda açıkça infaz düzenlemesi yapılacağını açıkça beyan etti.

Seçimlerden önce Devlet Bahçeli,Bir Önceki seçim beyannamesi ve gerçekleştirilmelerine dair bir rapor paylaştı.

Ama AF konusunda hiçbir şey yapmadığını belirtmedi.

Mahkumları ve Yakınlarını bu kadar umutlandıran,Bu konuyu herhangi bir Siyasi değil,Bizzat Devlet BAHÇELİ ve MHP nin yapması. Çünkü Sayın Bahçeli ve MHP Bu ülkede ciddiye alınıyor. Popülizm yapmayacaklarından toplumun herkesimi emin.

Pandemiden kaynaklı Açık Cezaevi Hükümlüsünün İzinli sayılması konusundan bahsedecek olursak;

Bu konuda ayrı bir muamma oldu,hatta uygulamasında meydana gelen karışıklıklar ile iyice kaosa dönmek üzere.

İzinli Mahkumlar şimdi dışardalar,Temmuz sonunda izinler sona erecek.1 Ağustos itibari ile

Cezaevlerine dönmek zorundalar.

Bu Mahkumlar işe girdi,evlendi,nişanlandı,yeni bir hayat ve düzen kurdular.

Bu insanlara sürekli olarak,geçici ötelemeler ile hayatlarını diken üstünde yaşatmak ne Adalete,ne hakkaniyete,ne de Devletin Ciddiyetine ve Büyüklüğüne uygun değil.

Cezada Adalet konusuna gelince; Pandemi ile beraber mecburi izinli sayılan mahkumlara Pozitif bir ayrımcılık yapıldı. Cezası infaz düzenlemesi vs. derken yaklaşık 100 den fazla mahkum tahliye edilmiş oldu.

Fakat; Kapalı Cezaevinde Yatan Hükümlüler,tekerrür hükümlerine göre hükümlü olanlar bu

düzenlemeden faydalanamadılar.

Bu Konuda Fethi Yıldız açıkça;” Müjdeyi verebilirsiniz” dedi.

Yapılacak bir Düzenlemede bu konunun da düzenlenmesi gerekir.

En önemlisini en sona bıraktım.

Meclis 2 Haziranda açılacak,ardından yasama faaliyetlerine başlasa dahi kısa sürede Yaz Tatili

başlayacak. Bu sebeple;

Gerek İktidar,Gerekse Muhalefet Bloklarına mensup Vekillerin bu konuyu Acil Gündeme getirerek yasalaştırmaları gerekmektedir.

Bu konunun sürekli Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile ötelenmesi sorunları içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır.

Önümüz Yerel Seçimler,Bu konu yaklaşık 10 Milyon Vatandaşımızı ilgilendirmektedir.

(AYHAN KÖSEOĞLU)

Diğer haberler…

EYT’de aylıkları bağlanmayanlar için açıklandı! Toplu ödeme yapılacak – Doğu TV (dogutv.com.tr)

son dakika…Emekliye kademeli zam planı! Enflasyon + refah payı… – Doğu TV (dogutv.com.tr)