teknoloji
Bir yıldızın yörüngesindeki halkada su molekülleri tespit etti
Bilim insanları, dünyaya 1300 ışık yılı uzaklıktaki V883 Orionis olarak adlandırılan genç bir yıldızın yörüngesinde dolaşan gaz ve toz halkasında su molekülleri saptadı.
CNN’in haberine göre bilim insanları, söz konusu yıldızın incelenmesi yoluyla milyarlarca yıl önce Güneş Sistemi’nde suyun nasıl ortaya çıktığına dair bilgi edinilebileceğini açıkladı.
V883 Orionis yıldızı, Şili’nin kuzeyinde yer alan Atacama Çölü’ndeki, Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-Altı Dizisi Teleskobu’yla (ALMA) keşfedildi.
Gök bilimciler, yıldızın çevresinde milyonlarca yıl içinde meteor veya gezegenleri oluşturabileceği düşünülen gaz ve tozdan oluşan bir halka bulunduğunu bildirdi.
ALMA’dan alınan halkaya ait kimyasal verileri inceleyen bilim insanları, halkada gaz halinde su ya da su buharı bulunduğunu tespit etti.
V833 Orionis’in yörüngesinde bulunan halkadaki su, Güneş Sistemi’ndeki suyla aynı yapıda
ABD’nin Virginia eyaletinde bulunan Ulusal Radyo Gök Bilim Gözlemevi çalışanı ve çalışmanın baş yazarı John J. Tobin, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
V833 Orionis’in incelenmesiyle, su barındıran gaz ve toz bulutlarından hem yıldızların hem de kuyruklu yıldızların nasıl oluştuğuna dair bilgi elde ettiklerini belirten Tobin, “V833 Orionis’in çevresindeki halkadaki su, Güneş Sistemi’ndeki su ile aynı yapıda. Bu bilgi gezegenlerdeki suyun, Güneş’in oluşmasından milyarlarca yıl önce uzay boşluğunda oluştuğunun ve gezegenler ile kuyruklu yıldızlara kısmen değişmeden geçtiğinin de kanıtı.” dedi.
Tobin, V883 Orionis’in etrafındaki halkanın yıldızdan gelen enerji patlamaları nedeniyle olağan dışı sıcak olduğunu ve gaz haline dönüşen su moleküllerinin yaydığı dalgalar nedeniyle de ortamdaki suyun tespitini kolaylaştırdığını vurguladı.
Araştırmacılar, V883 Orionis’in etrafındaki halkada, Dünya’daki okyanusların 1200 katından fazla su bulunduğunu ileri sürüyor.
Sudaki “ağır su” oranı incelenerek yaşı ve oluştuğu yer belirleniyor
Çalışmayı yapan bilim insanları, V883 Orionis Yıldızı’nın çevresindeki halkada, oksijen ve hidrojen atomunun daha ağır bir izotopu olan döteryumdan oluşan ağır su da tespit etti.
Normal su ve ağır suyun farklı yollarla oluştuğunu belirten bilim insanları, su içindeki ağır su oranının incelenmesiyle moleküllerin ne zaman ve nerede oluştuğuna dair bilgi elde edilebileceğini belirtti.
Dünya’daki su Güneş’ten daha yaşlı
Gök bilimciler, Dünya’daki suyun, oluşumunun ilk safhalarında içinde su barındıran kuyruklu yıldızların çarpmasıyla taşınmış olabileceğini düşünüyor.
Bir takım kuyruklu yıldızlarda tespit edilen su ve ağır su oranlarının, Dünya’dakiyle benzerlik teşkil ettiğini aktaran gök bilimciler, bunun Dünya’daki suyun 4,6 milyar yaşındaki Güneş’ten daha yaşlı olabileceğine dair kanıt sağladığı görüşünde.
Gök bilimciler, gelecekte bu tür gözlemler için, dünyanın en büyük teleskobu olması planlanan “Avrupa Aşırı Büyük Teleskobu”nu (ELT) kullanmayı umut ediyor.
Halen Şili’de yapım aşamasında bulunan ELT’nin 2028’de bitirilmesi planlanıyor.
Araştırmanın sonuçları, Nature dergisinde yayımlandı.
teknoloji
TSK’nın savaş uçaklarına mühimmat “Seyit Onbaşı” ile yükleniyor
MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Kayseri’deki 2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünde yerli ve milli imkanlarla üretilen “Seyit Onbaşı” bomba yükleme aracı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterindeki savaş uçaklarının bomba yükünü taşıyor.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale cephesinde isabet alan tabyasındaki topun mermi kaldıran vincinin parçalanması sonucu 276 kilogramlık top mermisini tek başına kaldırıp namluya süren ve İngiltere’ye ait Ocean zırhlısının batmasını sağlayan Seyit Ali Çabuk’a ithafen “Seyit Onbaşı” adı verilen aracın üretimine 2017’de başlandı.
Proje kapsamında yerli ve milli imkanlarla üretilen araç, TSK bünyesindeki savaş uçaklarına özellikle terörle mücadelede kullanılan yaklaşık 1500 kilogram ağırlığındaki mühimmatın yüklemesini yapıyor.
Yapımına 6 yıl önce başlanan ve sayısı 58’e ulaşan araçtan 12 adet daha üretilmesi hedefleniyor.
2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü yetkilisi, Seyit Onbaşı bomba yükleme aracının yerli ve milli imkanlara üretildiğini söyledi.
Belirlenen hedefler doğrultusunda bu aracı ürettiklerini vurgulayan yetkili, şunları kaydetti:
“Seyit Onbaşı bomba yükleme aracını üretirken amacımız yurt dışına bağımlılığı azaltmak, milli ve yerli imkanlarla bir araç geliştirmekti. Hedefimiz doğrultusunda bu aracı ürettik. Şu ana kadar da hedefimize ulaştığımızı değerlendirmekteyim. Seyit Onbaşı bomba yükleme aracı, TSK bünyesinde imal edilen ilk yerli ve milli bomba yükleme aracıdır.”
Yetkili, Seyit Onbaşı aracının, Hava Kuvvetleri Komutanlığının hareket ihtiyaçları doğrultusunda ilgili birliklere tahsis edildiğini aktardı.
Araçlara önemli özellikler yüklediklerini anlatan yetkili, şöyle konuştu:
“Seyit Onbaşı bomba yükleme aracında özellikle uzaktan kumandalı bir sistem geliştirdik. Aracımızın yükleme kapasitesi 3 bin poundtur. Aynı zamanda Milli Muharip Uçak’ta da kullanılmasını hedefliyoruz. Bu zamana kadar üretilen 58 araç, Hava Kuvvetleri Komutanlığının tahsisleri doğrultusunda jet maarif uçaklarında kullanılmaktadır. Yaklaşık 1500 kilogram yük taşıyabiliyor ve bu da bizim için yeterli. İstediğimiz oranda yük kaldırma kapasitesini de artırabiliriz.”Yetkili, Seyit Onbaşı bomba yükleme aracını elektrikli sisteme dönüştürmek için de çalışma başlattıklarını sözlerine ekledi.
teknoloji
“SÜPER ŞİMŞEK” kanatlanmaya hazır
Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve ilgili personelin eğitimlerinde kullanılması amacıyla geliştirilen yüksek hızlı hedef uçak SÜPER ŞİMŞEK, ilk uçuşu için gün sayıyor.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), SÜPER ŞİMŞEK’i Paris Airshow’da insansız hava aracı AKSUNGUR’un kanat altında ve bağımsız şekilde sergileyerek vitrine çıkardı.
TUSAŞ Taktik İHA Ürün Başmühendisi Özgür Sayın, ŞİMŞEK ve SÜPER ŞİMŞEK projelerinin yöneticiliğini yürüttüğünü söyledi.
Şirketin 1 Mayıs’ta gerçekleştirilen “İstikbalin Yüzyılı Programı”nda SÜPER ŞİMŞEK’in de tanıtımını yaptığını anımsatan Sayın, platformun oldukça ilgi çektiğini ifade etti.
Tanıtımın ardından yer ve uçuş testlerine hazırlık çalışmalarını tamamladıkları bilgisini veren Sayın, bütün testlerin başarıyla sonuçlandığını ve uçuş için gün saydıklarını bildirdi. Sayın, “Plan ve program dahilinde bayram sonrası ilk uygun anda uçuşunu gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı bitirdik.” dedi.
SÜPER ŞİMŞEK projesinin yüksek hızlı ve yüksek irtifaya çıkabilen bir hedef uçak olarak başladığını aktaran Sayın, şunları kaydetti:
“Burada ilk talep hava savunma sistemlerimizin doğrulama testlerinde kullanılması amacıyla yüksek hızlara çıkan bir platform olarak geldi. Bu ihtiyacı karşılamak için çalışmalarımız başladı. Bu kapsamda o görevi yapabilecek platformu çıkarmış durumdayız. Devamında da SÜPER ŞİMŞEK’in farklı faydalı yük konfigürasyonları olacak. Bunların içinde elektronik harp, sinyal karıştırma, mühimmat konfigürasyonları gibi farklı alternatifleri uçağa entegre ederek kullanıcılarımızla buluşturmayı hedefleyeceğiz.”
ŞİMŞEK’in “abisi”
Bu yılın eylül ayı itibarıyla SÜPER ŞİMŞEK’in göreve hazır olmasını beklediklerini vurgulayan Sayın, “Bu yaz bizim için biraz yoğun geçecek. Uçuş testlerimizi ve otopilot yazılımımızı doğrulayacağımız testleri yaz boyunca icra edeceğiz. Eylül gibi platformun hazır olması çok olası gözüküyor.” diye konuştu.
TUSAŞ tarafından daha önce geliştirilen hedef uçak ŞİMŞEK’in “abisi” olarak da nitelendirilen SÜPER ŞİMŞEK, ilk olarak hedef uçak olacak. Bunu sahte hedef ve taarruz amaçlı mühimmatlı versiyonları izleyecek.Hava ve atış sahasının uygunluğuna bağlı olarak ilk atışı gerçekleştirilecek SÜPER ŞİMŞEK, 0,8-0,9 mach hızlara çıkacak. Araç, 700 kilometrenin üzerinde menzile ulaşacak.
teknoloji
Deniz ve Kara Kuvvetlerinin bir silahı daha yerlileşiyor
Türk Silahlı Kuvvetlerinin deniz ve kara platformlarında kullanılan 25 milimetre silah sisteminin yerlileştirilmesinde önemli bir adım atıldı.
Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ (MKE AŞ), güvenlik güçleri tarafından kullanılan, yurt dışı bağımlılığı bulunan sistem ve alt sistemlerin yerlileştirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyor.
Şirket, bu kapsamda Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 25 milimetre KBA silahı yedek namlu tedarikinde yurt dışı bağımlılığını ortadan kaldırmak amacıyla söz konusu namluyu yerlileştirmeyi gündemine aldı. İhtiyacın çok uzun sürede, yüksek maliyetle karşılanabilmesi ve ülke tahdidi bulunması durumunda ürünün temin edilememesi gibi durumlar bu kararda etkili oldu.
Bu kapsamda MKE üretimi namlu çeliği kullanılıp, talaşlı imalat ve ısıl-yüzey işlem yapılarak, yüzde 100 yerlilikle namlu üretimi gerçekleştirildi. Yerlileştirilen namlu, 25 milimetre KBA silahı gövdesine entegre edildi. Deniz Kuvvetlerinin belirlediği platformda yapılan test atışları da başarıyla tamamlandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden gelecek siparişler doğrultusunda namluların seri üretim ve teslimatlarına başlanacak.
MKE, namlunun yanında 25 milimetre silahın tamamının yerli ve milli imkanlarla üretilmesi için de çalışmalar yürütüyor. Şirketin teknik ekiplerinin yürüttüğü tasarım çalışmaları belli bir aşamaya geldi.
Silahın da yerlileştirilmesiyle elektrik tahrikli 25 milimetre otomatik topa ilave olarak gaz geri tepmeli 25 milimetre otomatik top da MKE’nin ürün yelpazesine eklenmiş olacak.
Böylece Deniz ve Kara Kuvvetlerinin deniz platformlarında ve zırhlı muharebe araçlarında kullanılmak üzere ihtiyaç duyacağı 25 milimetre silah sistemleri tümüyle yerli ve milli imkanlarla karşılanabilecek.