Bizi Takip Edin

Sağlık

Cinsel yolla bulaşıyor! Vaka sayıları arttı!

Yayınlandı

Tarih

En yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan olan HPV, cilten cilde veya genital temas yoluyla geçiyor. Cinsel olarak aktif pek çok kişi HPV’ye yakalanabilir. 100’den fazla çeşiti olan HPV’nin bazı türleri ise rahim ağzı kanserine neden olabiliyor.

HPV virüsünden korunmanın yolu ise HPV aşısıdır. Op. Dr. Bilgi Gökcan HPV aşısı ile ilgili merak edilenleri anlattı. Peki, HPV aşısı kimlere, kaç doz uygulanır? HPV aşısı koruma sağlar mı, öncesinde tarama yatırmak gerekli mi? 

Cinsel olarak aktif pek çok kişinin yaşamlarının bir noktasında karşılaşabileceği HPV, 100’den fazla türü olan, bazı tiplerinde de rahim ağzı kanserine neden olan enfeksiyondur.  

Rahim ağzı kanseri dünyada en sık görülen kanserler arasında bulunuyor. Rahim ağzı kanserinin büyük bir çoğunluğunun kaynağı olan HPV virüsünden korunmak için ise HPV aşısı ilk sırada yer alıyor. Yakın zamana kadar Türkiye’de 4 tip HPV virüsüne karşı koruma sağlayan aşı uygulanırken artık 9 tip HPV virüsüne karşı koruma sağlayan aşı yapılıyor. 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Bilgi Gökcan, HPV aşısı hakkında bilgi verdi.

HPV AŞISI KİMLERE UYGULANABİLİR?

Rahim ağzı kanserine karşı yüksek düzeyde koruma sağlayan HPV aşısı 9 yaşından itibaren üst yaş sınırı olmaksızın her kadına uygulanabilmektedir. Erkeklerde HPV aşısı 26 yaşına kadar uygulanmaktadır. 9 – 26 yaş aralığında olan bütün erkekler HPV aşısı yaptırabilmektedir.

HPV AŞISI KAÇ DOZ KULLANILMALIDIR?

HPV aşısı 3 doz kullanılan bir aşıdır. İlk doz aşıdan 1 ay sonra 2. doz uygulanır. 2. dozdan 5 ay sonra da son doz aşı yaptırılmalıdır. 14 yaşına kadar çocuklarda tek doz HPV aşısı yeterlidir. 15 yaşından sonra yetişkinlerde olduğu gibi 3 doz aşı gereklidir. 13 yaş sonu ile 15 yaş başı arasındaki çocuklarda 2 doz aşı yeterli olmaktadır. 

HPV AŞISI KAÇ TİP HPV VİRÜSÜNE KARŞI KORUMA SAĞLAR?

HPV’nin birçok tipi bulunmaktadır. Bu HPV tiplerinden bazıları rahim ağzı kanserine bazıları ise genital siğil oluşumuna yol açmaktadır. Türkiye’de yakın zamana kadar 4’lü HPV aşısı yapılmaktaydı. HPV tip 6, HPV tip 11, HPV tip 16 ve HPV tip 18’e karşı koruma sağlayan 4’lü aşı yerine artık Türkiye’de de 9 tip HPV’ye karşı koruma sağlayan aşı yapılmaktadır. Yeni aşıda 4’lü aşıya ek olarak HPV tip 31, HPV tip 33, HPV tip 45, HPV tip 52 ve HPV tip 53’e karşı da koruma sağlamaktadır.

YENİ HPV AŞISINDA DOZ ORANLARI AYNI MI?

9 Tip HPV virüsüne karşı koruma sağlayan yeni aşıda doz şemasında bir değişiklik bulunmamaktadır. 4’lü HPV aşısında olduğu gibi 3 doz şeklinde yapılabilmektedir. 

HPV BULAŞAN KİŞİLERDE AŞI YAPILABİLİR Mİ?

HPV bulaşı olan kişilere de HPV aşısı yapılabilir. HPV virüsü vücuduna girmiş olsa bile HPV aşısının yarattığı bağışıklık kendi kendine geçiren kişilerden daha yüksektir. HPV aşısının bağışıklığı yaklaşık 25 yıl devam etmektedir.

HPV BULAŞAN KİŞİLER TEKRAR HPV VİRÜSÜNE YAKALANABİLİR Mİ?

HPV tedavisi olan kişiler sonrasında tekrar HPV virüsü bulaşı olabilir.  Renfeksiyon denilen tekrar HPV virüsüne yakalanma riski bulunmaktadır. Ancak HPV aşısı olan kişilerde bu ihtimal çok düşüktür.

HPV AŞISI GEBELİKTE UYGULANIR MI?

HPV aşısının gebelik döneminde uygulanması tavsiye edilmemektedir. Ancak emzirme döneminde HPV aşısı güvenle kullanılabilir. 

HPV AŞISI YAN ETKİLERİ NELERDİR?

HPV aşısı dünyada kullanılan en güvenli aşı kabul edilmektedir. Yapılan tıbbi çalışmalarda HPV aşısının ciddi bir yan etkisi tespit edilmemiştir. Aşı yapıldıktan sonar ciltte ağrı, kızarıklık, şişlik görülebilmekte bu şikayetler de kısa süreli olmaktadır. 

HPV AŞISI RAHİM AĞZI KANSERİNE KARŞI KORUR MU?

HPV aşısını rutin olarak yaptıran ülkelerde yapılan çalışmalarda rahim ağzı kanserinin yüzde 80 oranlarında azaldığı belirlenmiştir.

HPV 4’LÜ AŞIYI YAPTIRANLARIN 9’LU HPV AŞI YAPTIRMASINA GEREK VAR MIDIR?

HPV 4’lü aşı yaptıranlar 9 tip virüse karşı koruma sağlayan yeni aşıyı yaptırabilirler.  Ancak 9’lu aşının uygulaması dünyada da çok yeni olduğu için bu konudaki çalışmalar tam olarak tamamlanmamıştır.

HPV AŞISI ÖNCESİ TARAMA GEREKLİ MİDİR?

HPV bulaşı olan kişiler de HPV aşısı yaptırabileceği için aşı öncesi tarama yaptırmaya gerek yoktur.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Dikkat “Sahte güneş kremleri” deri hastalıklarını tetikleyebilir

Yayınlandı

Tarih

Editör

Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Sahte güneş koruyucuları kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla.” dedi.

Akdeniz Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yılmaz, güneşin hayatın kaynağı olduğunu ancak yoğun geldiği dönemlerde yanıklar, kanser riski başta olmak üzere birçok soruna yol açabildiğini söyledi.

Açık tenli ve renkli gözlü insanların güneş ışınlarından daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

“Güneşten korunmak için mümkün olduğunca şapka takmayı, uzun kollu giyinmeyi öneriyoruz. Güneşe karşı aşırı duyarlılığı varsa, çabuk yanıyorsa, deri kanseri öyküsü varsa özellikle bebeklerde mümkün olduğu kadar güneşin yoğun olduğu saat 10.00-16.00 arasında dışarı çıkmamalarını, çıkmak zorunda kalanlar için güneş koruyucu krem kullanmalarını öneriyoruz. Güneş koruyucu kremlerde 30 faktör yeterli olmaktadır. 30 faktörün üzerindekiler arasında etkinlik açısından çok büyük bir fark yoktur. Bazı kimyasalların biraz daha artışı anlamına geliyor. Güneş kremi kullanılacaksa etkisi yarım saat sonra başlayacaktır ve 2,5 saatte bitecektir. ‘Güneş kremini sabah sürdüm akşama kadar korunuyorum’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, boşuna kimyasal alıyorsunuz.”

“Markası belli olmayan veya taklit ürünlerden kaçının”

Yılmaz, güneş kreminin 2-2,5 saat arayla yeniden sürülmesi gerektiğini hatırlatarak, satın alırken dikkatli olmak gerektiğinin altını çizdi.

Ucuz ürünlerden şüphe edilmesini öneren Yılmaz, şöyle konuştu:

“300 liralık bir ürün pazardan ya da güvenilir olmayan bir siteden çok ucuza alınmışsa bir sıkıntı vardır. Gerçek güneş koruyucu değil, hatta tam tersine sağlığımızı tehlikeye atabilecek birçok kimyasal içeriyor olabilir. İçerisinde ağır metaller, kimyasallar ve alerji riski olabilir. Deri kanserlerini tetikleyebilir. ‘Güneş kremi kullanıyorum nasıl olsa’ diyerek dışarıda cesur davranıp, deri kırışıklığı, lekeler ya da kanser gelişimi dahil birçok hastalığa davetiye çıkaracaktır. O nedenle markası belli olmayan ya da taklit ürünlerden kaçınmalarını öneriyorum. Sahte güneş koruyucuları ciltte kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla, onlardan kaçınmaları gerekiyor.”

Türkiye’deki deri tipinde yüksek koruyuculara gerek olmadığına işaret eden Yılmaz, 30 ile 50 faktör arasındaki güneş kremlerinin sadece yüzde 2’lik koruyuculuk farkı olduğunu bildirdi.

Güneş yanıklarına yoğurt, salça, diş macunu sürmek sakıncalı

Yılmaz, güneş yanıklarının ciddi bir tablo olduğunu belirterek, “Güneş koruyucu kullanmadan uzun süre açıkta kalınmışsa özellikle sırtta çok ciddi su toplamalar, kızarıklıklar olabilir. Böyle durumlarda yoğurt, salça ya da diş macunu gibi ürünler sürmek enfeksiyon riskini artıracak, kalıcı iz ve leke riskine neden olacaktır. Onun için hekime görünmeli. Eğer görünemiyorsa iki saatte bir üç doz halinde aspirin alınmasını, kortizonlu losyonlar, kremler kullanmasını öneriyoruz.” ifadesini kullandı.

Bronzlaşmaya çalışmak deri kanserlerine davetiye çıkarıyor

Aspirinin ağrıyı ve kızarıklığı baskılamada rahatlatıcı etkiye sahip olduğunu anlatan Yılmaz, bronzlaşmaya çalışmanın da deri kanserlerine davetiye çıkardığını vurguladı.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Almanya Federal Meclisi ilaç kıtlığına karşı yeni yasayı onayladı

Yayınlandı

Tarih

Editör

Almanya’da hükümetin gelecekte ilaç tedarikinde yaşanabilecek darboğazları önlemeyi amaçlayan yasası Federal Meclis’ten geçti.

Federal Meclis’te yapılan oylamada “Patent dışı ilaçlarda teslimat darboğazlarıyla mücadele ve çocuk ilaçlarının tedarikini iyileştirme yasası (ALBVVG)” olarak adlandırılan yasa tasarısı hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oylarıyla kabul edildi.

Böylelikle, Federal Meclis, hükümetin ilaç tedarik sorunlarıyla mücadelede tedbirler alması konusunda yolu açtı.

Yeni yasa, ilaçta sabit fiyatlar, indirim anlaşmaları ve çocuk ilaçlarının tedariki alanında yapısal önlemler getiriyor.

Yasaya göre, ilaç şirketleri belirli ilaç ve antibiyotiklerde en az 6 aylık stok bulundurma zorunda olacak.

Çocuklar için ilaçların yetersiz olduğu durumlarda eczaneler diğer üreticilerin aktif bileşenlerini daha kolay dağıtabilecek. Çocuk ilaçları için sabit fiyat ve indirim anlaşmaları kaldırılacak.

Avrupa’da üretilen antibiyotikler tercih edilecek ve kıtada yeniden daha fazla antibiyotik ilaç üretilmesi için kamu teşvikleri sağlanacak.

Almanya’da Kovid-19 pandemisiyle başlayan tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu ilaç sıkıntısı eleştirilere neden oluyordu.

Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach söz konusu yasa taslağını nisan ayında açıklamıştı.

Lauterbach, aşırı tasarrufun son birkaç yılda Almanya’da patentsiz ilaç arzını önemli ölçüde kötüleştirdiğini belirterek, Almanya’nın ilaç satış pazarı ve üretim yeri olarak yeniden daha cazip hale gelmesi gerektiğini vurguladı.

Alman Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü (BfArM) geçen yıl Almanya’da tedarik sıkıntısı yaşanan 299 ilacın listesini internet sitesinde yayımlamıştı.

BfArM’ye göre tedarik darboğazının nedeni Çin ve Hindistan gibi ülkelerden gelen teslimatların yetersizliğiydi.

Avrupa’da maliyet nedeniyle uzun yıllardır ilaç üretimi azalmıştı.

Almanya’da eksik olan ilaçlar arasında antibiyotikler, diyabet ilaçları, kanser ilaçları, bağışıklık sistemiyle ilgili ilaçlar ve ağrı kesiciler yer alıyordu.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Bakan Koca; sağlık ekipleri bayramda da görev başında

Yayınlandı

Tarih

Editör

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı tatili boyunca acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla çevre yolu bağlantı noktalarında sağlık ekiplerinin görev başında bulunacağını bildirdi.

Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, ülke genelinde çevre yolu bağlantı noktalarında acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla helikopter ve acil yardım ambulansları, UMKE timleri ve motorize ekiplerimizle biz görev başındayız. Kaza riskine karşı lütfen dikkatli olun. İyi bayramlar.” ifadelerini kullandı.

Tatil süresince İstanbul, Ankara ve İzmir’de trafiğin yoğun olduğu noktalarda da tedbir alınacağını belirten Bakan Koca, görev başındaki sağlık ekiplerinin görüntülerini paylaştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar