Sağlık
Çörek Otu Yağının Faydaları Nelerdir, Ne İşe Yarar
Çörek otu, asırlardır tüketilen son derece özel ve sağlığa birçok faydası bulunan bir baharat olarak karşımıza çıkar. Alternatif tıp ile ilgilenen kişilerin sıklıkla dikkatini çeken çörek otu yağı, doğal bir uçucu yağ olmasının yanı sıra kanser, kalp hastalıkları, damar tıkanıklıkları ve sinüzit gibi birçok hastalığın tedavi sürecinde alternatif tedavi yardımcısı olarak yer almaktadır. Çörek otu yağının faydalarını öğrenen birçok insan çörek otu yağı nasıl kullanılır ve nelere iyi gelir sorularının yanıtlarını aramaktadır.
Doğal bir ilaç olan çörek otu yağının yararları özellikle alternatif tıp sevenlerin ve ilaç kullanmaktan hoşlanmayan kişilerin sıkça araştırdığı bir konudur. Birçok farklı rahatsızlığın tedavisinde yardımcı rolünde yer alabilmektedir. Çörek otu yağının mide bulantısına iyi gelmekten kilo vermeye yardımcı olmaya; kolesterolü dengelemekten diş ağrılarını geçirmeye kadar saymakla bitmeyen birçok yararı bulunmaktadır.
ÖREK OTU YAĞI NASIL KULLANILIR?
Çörek otu yağı nasıl tüketilmeli sorusunun cevabı oldukça önemlidir çünkü diğer birçok uçucu esans yağda olduğu gibi çörek otu yağının da gereğinden fazla kullanımı bazı sorunlara yol açabilmektedir. Çörek otu yağı istenilirse ağız yolu ile tüketilebilir istenilirse de dıştan sürülerek kullanılabilir. Soğuk sıkım çörek otu yağı kullanımı da diğer çörek otu yağları ile aynı şekilde olmaktadır. Farklı bir işlem gerektirmez.
Bu yağın tüketilmesinden önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Çörek otu yağı şu şekillerde kullanılabilir;
- 1 su bardağı su içerisine 1 tatlı kaşığı çörek otu yağı eklenip tüketilebilir.
- 1 yemek kaşığı kadar çörek otu yağı yemeklerin içerisine ya da salatalara eklenebilir.
- 1 kase yoğurt içerisine 1 çay kaşığı kadar çörek otu yağı konulup tüketilebilir.
- 1 dilim ekmek üzerine 3 – 5 damla kadar çörek otu yağı damlatılıp tüketilebilir.
- Kahvaltı öncesinde aç karnına oral yol ile tüketilebilir.
- Her iki burun deliğine birer damla olarak damlatılabilir.-
Çörekotu yağı günde ne kadar içilmeli sorusunun yanıtı günde 1 yemek kaşığından fazla olmamak şartı ile istenilen kadar tüketilebilir olacaktır.
Çörek otu yağı hakkında merak edilen diğer bir soru ise çörek otu yağı aç mı tok mu içilir olmaktadır. Çörek otu yağının mideye herhangi bir zararı yoktur ve yiyecekler ile tepkimeye girmemektedir. Bu sebeple ister aç karnına ister tok karnına tüketilebilmektedir.
ZAYIFLAMAK İÇİN ÇÖREK OTU YAĞI KULLANIMI
Çörek otu yağının kilo vermeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Çörek otu yağı, iştahı azalttığı için kilo vermeye destek olmaktadır. Bu doğal yağı, aç karnına bir tatlı kaşığı kadar tüketip yarım saat bekleyip sonra kahvaltı yapmalısınız. Gün içerisinde ara öğünlerinizde de birkaç damla çörek otu damlasını yiyecek ya da içeceklerinizin içerisine damlatabilirsiniz. Gece ise yatmadan önce bir su bardağı suyun içerisine bir çay kaşığı kadar çörek otu yağı ekleyip bu suyu içmelisiniz. Bu süreci tekrarlamak iştahınızı kesecek ve zayıflamanıza yardımcı olacaktır.
ÇÖREK OTU YAĞI FAYDALARI
Çörek otu yağının cilde faydaları da vücuda faydaları da saymakla bitmeyecektir. Çok faydalı bir doğal yağ olan çörek otu yağının bazı faydaları şu şekilde sıralanabilir;
- Çörek otu yağı sinüsleri açar ve sinüzite iyi gelir.
- Mideyi sakinleştirerek mide bulantısını geçirir.
- İştahı keserek kilo kaybına yardımcı olur.
- İnsülin direncini önler.
- Çörek otu yağı içinde bulundurduğu omega 3 ve omega 6 yardımı ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve yağ asitlerini dengeler.
- Cildin tazelenmesine yardımcı olur, cildi nemlendirir.
- Tansiyon ve kolesterolün kontrolüne yardımcı olarak kan akışını hızlandırır ve bu sayede kalbin korunmasına destek olur.
- Kötü kolesterol olan LDL’yi düşürür ve iyi kolesterol HDL’yi yükseltir.
- Antioksidan kapasitesini arttırarak kanserli hücrelerle savaşır.
- Karaciğere zarar veren maddelerin karaciğere girişini engelleyerek karaciğeri korur.
- Odaklanmayı arttırır ve hafızayı güçlendirir.
- Parkinson, Alzeihmer gibi sinir sistemi hastalıklarının ortaya çıkmasının önüne geçer.
Sağlık
Dikkat “Sahte güneş kremleri” deri hastalıklarını tetikleyebilir
Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Sahte güneş koruyucuları kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla.” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yılmaz, güneşin hayatın kaynağı olduğunu ancak yoğun geldiği dönemlerde yanıklar, kanser riski başta olmak üzere birçok soruna yol açabildiğini söyledi.
Açık tenli ve renkli gözlü insanların güneş ışınlarından daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
“Güneşten korunmak için mümkün olduğunca şapka takmayı, uzun kollu giyinmeyi öneriyoruz. Güneşe karşı aşırı duyarlılığı varsa, çabuk yanıyorsa, deri kanseri öyküsü varsa özellikle bebeklerde mümkün olduğu kadar güneşin yoğun olduğu saat 10.00-16.00 arasında dışarı çıkmamalarını, çıkmak zorunda kalanlar için güneş koruyucu krem kullanmalarını öneriyoruz. Güneş koruyucu kremlerde 30 faktör yeterli olmaktadır. 30 faktörün üzerindekiler arasında etkinlik açısından çok büyük bir fark yoktur. Bazı kimyasalların biraz daha artışı anlamına geliyor. Güneş kremi kullanılacaksa etkisi yarım saat sonra başlayacaktır ve 2,5 saatte bitecektir. ‘Güneş kremini sabah sürdüm akşama kadar korunuyorum’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, boşuna kimyasal alıyorsunuz.”
“Markası belli olmayan veya taklit ürünlerden kaçının”
Yılmaz, güneş kreminin 2-2,5 saat arayla yeniden sürülmesi gerektiğini hatırlatarak, satın alırken dikkatli olmak gerektiğinin altını çizdi.
Ucuz ürünlerden şüphe edilmesini öneren Yılmaz, şöyle konuştu:
“300 liralık bir ürün pazardan ya da güvenilir olmayan bir siteden çok ucuza alınmışsa bir sıkıntı vardır. Gerçek güneş koruyucu değil, hatta tam tersine sağlığımızı tehlikeye atabilecek birçok kimyasal içeriyor olabilir. İçerisinde ağır metaller, kimyasallar ve alerji riski olabilir. Deri kanserlerini tetikleyebilir. ‘Güneş kremi kullanıyorum nasıl olsa’ diyerek dışarıda cesur davranıp, deri kırışıklığı, lekeler ya da kanser gelişimi dahil birçok hastalığa davetiye çıkaracaktır. O nedenle markası belli olmayan ya da taklit ürünlerden kaçınmalarını öneriyorum. Sahte güneş koruyucuları ciltte kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla, onlardan kaçınmaları gerekiyor.”
Türkiye’deki deri tipinde yüksek koruyuculara gerek olmadığına işaret eden Yılmaz, 30 ile 50 faktör arasındaki güneş kremlerinin sadece yüzde 2’lik koruyuculuk farkı olduğunu bildirdi.
Güneş yanıklarına yoğurt, salça, diş macunu sürmek sakıncalı
Yılmaz, güneş yanıklarının ciddi bir tablo olduğunu belirterek, “Güneş koruyucu kullanmadan uzun süre açıkta kalınmışsa özellikle sırtta çok ciddi su toplamalar, kızarıklıklar olabilir. Böyle durumlarda yoğurt, salça ya da diş macunu gibi ürünler sürmek enfeksiyon riskini artıracak, kalıcı iz ve leke riskine neden olacaktır. Onun için hekime görünmeli. Eğer görünemiyorsa iki saatte bir üç doz halinde aspirin alınmasını, kortizonlu losyonlar, kremler kullanmasını öneriyoruz.” ifadesini kullandı.
Bronzlaşmaya çalışmak deri kanserlerine davetiye çıkarıyor
Aspirinin ağrıyı ve kızarıklığı baskılamada rahatlatıcı etkiye sahip olduğunu anlatan Yılmaz, bronzlaşmaya çalışmanın da deri kanserlerine davetiye çıkardığını vurguladı.
Sağlık
Almanya Federal Meclisi ilaç kıtlığına karşı yeni yasayı onayladı
Almanya’da hükümetin gelecekte ilaç tedarikinde yaşanabilecek darboğazları önlemeyi amaçlayan yasası Federal Meclis’ten geçti.
Federal Meclis’te yapılan oylamada “Patent dışı ilaçlarda teslimat darboğazlarıyla mücadele ve çocuk ilaçlarının tedarikini iyileştirme yasası (ALBVVG)” olarak adlandırılan yasa tasarısı hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oylarıyla kabul edildi.
Böylelikle, Federal Meclis, hükümetin ilaç tedarik sorunlarıyla mücadelede tedbirler alması konusunda yolu açtı.
Yeni yasa, ilaçta sabit fiyatlar, indirim anlaşmaları ve çocuk ilaçlarının tedariki alanında yapısal önlemler getiriyor.
Yasaya göre, ilaç şirketleri belirli ilaç ve antibiyotiklerde en az 6 aylık stok bulundurma zorunda olacak.
Çocuklar için ilaçların yetersiz olduğu durumlarda eczaneler diğer üreticilerin aktif bileşenlerini daha kolay dağıtabilecek. Çocuk ilaçları için sabit fiyat ve indirim anlaşmaları kaldırılacak.
Avrupa’da üretilen antibiyotikler tercih edilecek ve kıtada yeniden daha fazla antibiyotik ilaç üretilmesi için kamu teşvikleri sağlanacak.
Almanya’da Kovid-19 pandemisiyle başlayan tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu ilaç sıkıntısı eleştirilere neden oluyordu.
Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach söz konusu yasa taslağını nisan ayında açıklamıştı.
Lauterbach, aşırı tasarrufun son birkaç yılda Almanya’da patentsiz ilaç arzını önemli ölçüde kötüleştirdiğini belirterek, Almanya’nın ilaç satış pazarı ve üretim yeri olarak yeniden daha cazip hale gelmesi gerektiğini vurguladı.
Alman Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü (BfArM) geçen yıl Almanya’da tedarik sıkıntısı yaşanan 299 ilacın listesini internet sitesinde yayımlamıştı.
BfArM’ye göre tedarik darboğazının nedeni Çin ve Hindistan gibi ülkelerden gelen teslimatların yetersizliğiydi.
Avrupa’da maliyet nedeniyle uzun yıllardır ilaç üretimi azalmıştı.
Almanya’da eksik olan ilaçlar arasında antibiyotikler, diyabet ilaçları, kanser ilaçları, bağışıklık sistemiyle ilgili ilaçlar ve ağrı kesiciler yer alıyordu.
Sağlık
Bakan Koca; sağlık ekipleri bayramda da görev başında
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı tatili boyunca acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla çevre yolu bağlantı noktalarında sağlık ekiplerinin görev başında bulunacağını bildirdi.
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, ülke genelinde çevre yolu bağlantı noktalarında acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla helikopter ve acil yardım ambulansları, UMKE timleri ve motorize ekiplerimizle biz görev başındayız. Kaza riskine karşı lütfen dikkatli olun. İyi bayramlar.” ifadelerini kullandı.
Tatil süresince İstanbul, Ankara ve İzmir’de trafiğin yoğun olduğu noktalarda da tedbir alınacağını belirten Bakan Koca, görev başındaki sağlık ekiplerinin görüntülerini paylaştı.