Sağlık
Depremzedelere yönelik aşı çalışmaları devam ediyor
Depremin ilk haftasında bölgeye gönderilen 80 bin 516 tetanos aşısı, 3 bin doz tetanos serumu sevkiyatı ihtiyaçlar doğrultusunda artarak sürdü.
Sağlık Bakanlığınca, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında, bölgedeki yaralılar, enkaz kaldırma çalışmasına katılanlar ve diğer illere sevk edilen depremzedelere başta tetanos olmak üzere gerekli aşıların yapıldığı belirtildi.
AA muhabirinin Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, koruyucu sağlık hizmetleri içinde önemli bir yer tutan, erişkinlik ve çocukluk döneminde çok sayıda hastalık riskinden koruyan aşı, afet dönemlerinde de halk sağlığının korunması açısından önem taşıyor.
Bu kapsamda Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında başta tetanos aşısı olmak üzere kuduz ve diğer aşılara ihtiyaç arttı.
Sağlık Bakanlığınca, bölgedeki mevcut aşıların durumunun hızlıca belirlenmesi, gerekli durumlarda aşıların güvenli bir yere nakledilmesi, güvenli sınırlardan çıkmış aşıların güvenli şekilde imha edilmesi, bölgeye ihtiyaç duyulan aşıların zamanında sevkiyatı için harekete geçildi.
Yaklaşık 13,5 milyon kişiyi etkileyen depremler sonrası, Aşı İle Önlenebilir Hastalıklar Dairesi tarafından en kısa sürede, bölgede görev yapan, kendisi de depremzede olan sağlık çalışanları ile iletişime geçilerek durum değerlendirmesi yapıldı. Durum değerlendirmesi sonucunda bölgenin ihtiyaçları tespit edildi. Aşı ihtiyacı olan illere gerek çevre illerden gerekse Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün ana deposundan aşı tedarik edildi.
Bu kapsamda, depremin ilk haftasında bölgeye gönderilen 80 bin 516 tetanos aşısı, 3 bin doz tetanos serumu sevkiyatı, ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli artarak sürdürüldü. Hem bölgeye hem de yaralıların sevk edildiği illere stoklara ek olarak tetanos aşısı gönderildi.
Türkiye’nin dört bir yanından görevlendirilen ekipler, mahallelere, köylere ve personelin bulunduğu alanlarda aşılama yaptı.
Bebek ve çockların çocukluk çağı aşıları da yapılıyor
Bunun yanı sıra bölgede kuduz riskine karşı da harekete geçildi. Belirlenen ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak, kuduz aşısı sevkiyatı da gerçekleştirildi.
Sağlık Bakanlığınca, depremlerde hafif de olsa yaralananların tetanos aşısını ihmal etmemeleri gerektiği uyarısında bulunuldu ve aşı temininde bir sıkıntının olmadığının altı çizildi.
Süreç boyunca tetanos-difteri, kuduz aşısının yanı sıra bölgenin ve yaralıların sevk edildiği yerlerin stokları desteklenerek, menenjit, tetanos antiserumu da gönderildi. Ayrıca bölgede bulunan bebek ve çocukların çocukluk çağı aşılaması yapıldı.
Bebek ve çocukların çocukluk çağı aşıları, bölgede kurulan sahra hastanelerinde ya da sevk edildikleri illerde gerçekleştirildi. İl sağlık müdürlüklerince toplu yaşam alanlarına yerleştirilen depremzede gebe ve bebeklerin eksik aşıları tamamlandı.
“Bölgede aşı stok ve kullanımı, yazılı kayıt altına alındı”
Bölgede, aşıların bozulmaması için büyük önem taşıyan muhafaza koşulları sağlandı ve aşıların güvenliği takip edildi.
Yapılan çalışmalar sonucunda Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman dışındaki illerde aşıların muhafazası, uygulanması ve elektronik ortamda kayıtları, “Aşı Takip Sistemi” üzerinden sağlandı.
Aşı stokları ve kullanımları, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da ise günlük olarak sürecin başında görevlendirilen personelle görüşülerek, yazılı kayıt altına alınarak takip edildi.
Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman illerinde Halk Sağlığı Yönetim Sistemi’nden (HSYS) veri girişini sağlayabilmek için diğer illerden desteğe giden kişilere gittikleri ilde uygulama yapabilmelerini sağlamak amacıyla Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü ile irtibat kurularak, hızlı bir şekilde gerekli platformlarda yetki tanımlanması sağlandı.
Ayrıca Kovid-19 aşı veri girişlerinin sağlandığı mobil “AŞILA” uygulamasını, bölge özelinde tüm aşılara açma çalışması başlatıldı.
Sağlık
Dikkat “Sahte güneş kremleri” deri hastalıklarını tetikleyebilir
Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Sahte güneş koruyucuları kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla.” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yılmaz, güneşin hayatın kaynağı olduğunu ancak yoğun geldiği dönemlerde yanıklar, kanser riski başta olmak üzere birçok soruna yol açabildiğini söyledi.
Açık tenli ve renkli gözlü insanların güneş ışınlarından daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
“Güneşten korunmak için mümkün olduğunca şapka takmayı, uzun kollu giyinmeyi öneriyoruz. Güneşe karşı aşırı duyarlılığı varsa, çabuk yanıyorsa, deri kanseri öyküsü varsa özellikle bebeklerde mümkün olduğu kadar güneşin yoğun olduğu saat 10.00-16.00 arasında dışarı çıkmamalarını, çıkmak zorunda kalanlar için güneş koruyucu krem kullanmalarını öneriyoruz. Güneş koruyucu kremlerde 30 faktör yeterli olmaktadır. 30 faktörün üzerindekiler arasında etkinlik açısından çok büyük bir fark yoktur. Bazı kimyasalların biraz daha artışı anlamına geliyor. Güneş kremi kullanılacaksa etkisi yarım saat sonra başlayacaktır ve 2,5 saatte bitecektir. ‘Güneş kremini sabah sürdüm akşama kadar korunuyorum’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, boşuna kimyasal alıyorsunuz.”
“Markası belli olmayan veya taklit ürünlerden kaçının”
Yılmaz, güneş kreminin 2-2,5 saat arayla yeniden sürülmesi gerektiğini hatırlatarak, satın alırken dikkatli olmak gerektiğinin altını çizdi.
Ucuz ürünlerden şüphe edilmesini öneren Yılmaz, şöyle konuştu:
“300 liralık bir ürün pazardan ya da güvenilir olmayan bir siteden çok ucuza alınmışsa bir sıkıntı vardır. Gerçek güneş koruyucu değil, hatta tam tersine sağlığımızı tehlikeye atabilecek birçok kimyasal içeriyor olabilir. İçerisinde ağır metaller, kimyasallar ve alerji riski olabilir. Deri kanserlerini tetikleyebilir. ‘Güneş kremi kullanıyorum nasıl olsa’ diyerek dışarıda cesur davranıp, deri kırışıklığı, lekeler ya da kanser gelişimi dahil birçok hastalığa davetiye çıkaracaktır. O nedenle markası belli olmayan ya da taklit ürünlerden kaçınmalarını öneriyorum. Sahte güneş koruyucuları ciltte kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla, onlardan kaçınmaları gerekiyor.”
Türkiye’deki deri tipinde yüksek koruyuculara gerek olmadığına işaret eden Yılmaz, 30 ile 50 faktör arasındaki güneş kremlerinin sadece yüzde 2’lik koruyuculuk farkı olduğunu bildirdi.
Güneş yanıklarına yoğurt, salça, diş macunu sürmek sakıncalı
Yılmaz, güneş yanıklarının ciddi bir tablo olduğunu belirterek, “Güneş koruyucu kullanmadan uzun süre açıkta kalınmışsa özellikle sırtta çok ciddi su toplamalar, kızarıklıklar olabilir. Böyle durumlarda yoğurt, salça ya da diş macunu gibi ürünler sürmek enfeksiyon riskini artıracak, kalıcı iz ve leke riskine neden olacaktır. Onun için hekime görünmeli. Eğer görünemiyorsa iki saatte bir üç doz halinde aspirin alınmasını, kortizonlu losyonlar, kremler kullanmasını öneriyoruz.” ifadesini kullandı.
Bronzlaşmaya çalışmak deri kanserlerine davetiye çıkarıyor
Aspirinin ağrıyı ve kızarıklığı baskılamada rahatlatıcı etkiye sahip olduğunu anlatan Yılmaz, bronzlaşmaya çalışmanın da deri kanserlerine davetiye çıkardığını vurguladı.
Sağlık
Almanya Federal Meclisi ilaç kıtlığına karşı yeni yasayı onayladı
Almanya’da hükümetin gelecekte ilaç tedarikinde yaşanabilecek darboğazları önlemeyi amaçlayan yasası Federal Meclis’ten geçti.
Federal Meclis’te yapılan oylamada “Patent dışı ilaçlarda teslimat darboğazlarıyla mücadele ve çocuk ilaçlarının tedarikini iyileştirme yasası (ALBVVG)” olarak adlandırılan yasa tasarısı hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oylarıyla kabul edildi.
Böylelikle, Federal Meclis, hükümetin ilaç tedarik sorunlarıyla mücadelede tedbirler alması konusunda yolu açtı.
Yeni yasa, ilaçta sabit fiyatlar, indirim anlaşmaları ve çocuk ilaçlarının tedariki alanında yapısal önlemler getiriyor.
Yasaya göre, ilaç şirketleri belirli ilaç ve antibiyotiklerde en az 6 aylık stok bulundurma zorunda olacak.
Çocuklar için ilaçların yetersiz olduğu durumlarda eczaneler diğer üreticilerin aktif bileşenlerini daha kolay dağıtabilecek. Çocuk ilaçları için sabit fiyat ve indirim anlaşmaları kaldırılacak.
Avrupa’da üretilen antibiyotikler tercih edilecek ve kıtada yeniden daha fazla antibiyotik ilaç üretilmesi için kamu teşvikleri sağlanacak.
Almanya’da Kovid-19 pandemisiyle başlayan tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu ilaç sıkıntısı eleştirilere neden oluyordu.
Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach söz konusu yasa taslağını nisan ayında açıklamıştı.
Lauterbach, aşırı tasarrufun son birkaç yılda Almanya’da patentsiz ilaç arzını önemli ölçüde kötüleştirdiğini belirterek, Almanya’nın ilaç satış pazarı ve üretim yeri olarak yeniden daha cazip hale gelmesi gerektiğini vurguladı.
Alman Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü (BfArM) geçen yıl Almanya’da tedarik sıkıntısı yaşanan 299 ilacın listesini internet sitesinde yayımlamıştı.
BfArM’ye göre tedarik darboğazının nedeni Çin ve Hindistan gibi ülkelerden gelen teslimatların yetersizliğiydi.
Avrupa’da maliyet nedeniyle uzun yıllardır ilaç üretimi azalmıştı.
Almanya’da eksik olan ilaçlar arasında antibiyotikler, diyabet ilaçları, kanser ilaçları, bağışıklık sistemiyle ilgili ilaçlar ve ağrı kesiciler yer alıyordu.
Sağlık
Bakan Koca; sağlık ekipleri bayramda da görev başında
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı tatili boyunca acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla çevre yolu bağlantı noktalarında sağlık ekiplerinin görev başında bulunacağını bildirdi.
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, ülke genelinde çevre yolu bağlantı noktalarında acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla helikopter ve acil yardım ambulansları, UMKE timleri ve motorize ekiplerimizle biz görev başındayız. Kaza riskine karşı lütfen dikkatli olun. İyi bayramlar.” ifadelerini kullandı.
Tatil süresince İstanbul, Ankara ve İzmir’de trafiğin yoğun olduğu noktalarda da tedbir alınacağını belirten Bakan Koca, görev başındaki sağlık ekiplerinin görüntülerini paylaştı.