Güncel
Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hasar tespit çalışmaları bitince netleşecek olmakla birlikte mevcut duruma göre Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz.” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay Kırıkhan Stadyumu yanındaki çadır kenti ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yeni konutların inşası için gereken hazırlıkları süratle yürüttüklerini belirterek, “Hasar tespit çalışmaları bitince netleşecek olmakla birlikte, mevcut duruma göre Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz.” dedi.
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile incelemelerde bulunmak üzere, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’a geldi.
Kırıkhan Stadyumu yanındaki çadır kenti ziyaretinin ardından konuşan Erdoğan, Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin, son asırda maruz kalınan en büyük felaket olarak tarihe geçtiğini vurguladı.
Erdoğan, depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diledi.
Aynı gün art arda yaşanan iki büyük deprem ve onları izleyen binlerce artçı sarsıntının 21 ile ulaşan geniş bir alanda hissedildiğini belirten Erdoğan, bu deprem sonucu, 11 ilin 62 ilçesinde, herkesi yasa boğan can kayıplarının ve yıkımların yaşandığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat edenler için “Fatiha” duası okudu.
Deprem günü ve takip eden birkaç gün Türkiye’de ağır kış şartlarının hakim olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Deprem, ulaşım ve haberleşme altyapısına ciddi zarar vermişti. Buna rağmen devlet olarak tüm gücümüz ve personelimizle bir an önce depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk. Yıkıntıların altında kalanlara ulaşmak için arama kurtarma ekiplerini seferber ettik. Acil gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için, ülkemizin dört bir yanından binlerce tır malzemeyi bölgeye gönderdik. Gelen yardımları ve tahliye olan insanlarımızı organize etmek için bakanlarımızla, valilerimizle, milletvekillerimizle gece gündüz depremzede vatandaşlarımızla bütünleşerek, bunun altından kalktık, kalkıyoruz. Devlet ve millet hep beraber, tek yürek, tek bilek olarak deprem bölgesine doğru adeta sel olup aktık. Kamu görevlileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, gönüllüleriyle, ferdi olarak yardıma gelenlerle birlikte, neredeyse yarım milyon insan deprem bölgesinde vazife üstlendi. Askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, sağlıkçısıyla, diğer kurumlarımızın ekipleriyle devletimiz sahadaydı. Belediyelerimiz, başkanları, personelleri, araç gereçleriyle ilk günden itibaren buradaydı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dört bir ucundaki ihtiyaç duyulabilecek her türlü ekibi, iş makinasını, malzemeyi bölgeye yönlendirdiklerini kaydetti.
Depremde zarar gören Hatay Havalimanı’nı bir hafta içinde yeniden işler hale getirerek, çalışmaların kolaylaşmasını sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama gel gör ki ana muhalefet ‘havalimanını biz onardık’ yalanını ortaya koydu. ‘Oranın hafriyatını biz taşıdık’ yalanını ortaya attı. Yaptıkları böyle bir şey yok.” dedi.
Erdoğan, Serinyol’a geldiğinde, Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’a, “Hemen arkadaşlarımızla beraber geçin havalimanına, burada, havalimanının yapımında emeğin var, orada basın toplantısını da yap ve bunların yalanını ortaya koy.” dediğini aktardı.
Yaptıkları uluslararası çağrıya cevap veren 100 ülkenin 90’ından gelen arama kurtarma ve yardım ekiplerinin de çok faydalı çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Erdoğan, “Ülkemizin bu zor gününde, bizimle dayanışma sağlayan herkese, yurt içi ve yurt dışındaki tüm gönül dostlarımıza bir kez daha milletim adına, şahsım olarak şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.
“Hatay’ı asla yalnız bırakmayacağız”
Erdoğan, depremden sonra 8 Şubat’ta, müteakiben 20 Şubat’ta Hatay’a geldiklerini hatırlatarak, burada hem depremzede vatandaşlara geçmiş olsun ve taziye dileklerini sunduklarını hem de çalışmaları yerinde inceleyerek gereken talimatları verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün üçüncü kez Hatay’a geldiğini belirterek, “Cumhur ittifakı olarak da buradayız. Geçen sefer olduğu gibi MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile birlikte bu ziyaretleri yaptık. İnşallah Hatay’ı asla yalnız bırakmayacağız.” dedi.
Deprem gününden itibaren koordinatör bakanlar Hulusi Akar ve Fahrettin Koca’nın hep bölgede olduğunu anımsatan Erdoğan, diğer bakanların da kendi alanları ile ilgili konuları takip etmek üzere defalarca Hatay’a geldiğini kaydetti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin sürekli bölgeye geldiğini, milletvekillerinin vatandaşlarla olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazıları, kendi yakınlarından pek çok kişi kaybetmiş olmalarına rağmen, başta Hüseyin Yayman kardeşim, acılarını yüreklerine gömüp, şehirleri için canla başla çalıştılar. Diğer yerlerden arkadaşlarımız da sizlere destek vermek, faydalı olmak için Hatay’ı yol yaptı. Biz de önümüzdeki dönemde her fırsatta şehrimize gelerek sizlerle dertleşecek, yapılan çalışmaları bizzat denetleyeceğiz. Başbakanlığımdan bugüne Hatay’a yaptığımız altyapı ve üstyapı yatırımlarındaki emeğimizi Hataylı kardeşlerim çok iyi bilir. Bizim burada emeğimiz var, dertliyiz. Bundan sonra da emeğimiz olacak.”
“Enkaz kaldırma faaliyetlerini hızlandırdık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin ilk günlerindeki öncelik olan arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle, enkaz kaldırma faaliyetlerini hızlandırdıklarını belirterek, “Sırf enkaz kaldırma çalışmasının bile ne kadar büyük ve meşakkatli bir iş olduğunu en iyi siz görüyor ve siz biliyorsunuz.” diye konuştu.
Bölgede yeni konutların inşası için gereken hazırlıkları da süratle yürüttüklerini bildiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Hasar tespit çalışmaları bitince netleşecek olmakla birlikte, mevcut duruma göre Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz. Kırıkhan’da inşa edileceğimiz konut sayısı ise 15 bin 785’dir. Bölge genelinde inşa edeceğimiz mesken ve köy evi sayısı 650 bini buluyor. Yer seçimi yapılan, zemin ve etüt çalışmaları biten her safhada, hemen inşaata başlıyoruz. Amacımız ilk etapta bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evini tamamlayıp, sahiplerine teslim etmektir.”
Güncel
Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde 2 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi
Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde tespit edilen 2 PKK’lı teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Irak’ın kuzeyindeki teröristlere yönelik operasyonlar etkin ve kararlı şekilde devam ediyor.Bu kapsamda Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde tespit edilen 2 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi.
Güncel
Naci Görür’den İstanbul’daki 5 ilçe için deprem uyarısı
Prof. Dr. Naci Görür, “Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt, Tarihi Yarımada Fatih ve Zeytinburnu’nda zemin, göreceli olarak iyi durumda değil” dedi.stanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “6306 Sayılı Yasa Kapsamında İlan Edilen Alan ve Yapılara Yönelik Veri Toplama, Etki Analizi, Değerlendirme Çalışmasına” ait veriler açıklandı.
Buna göre, olası bir depremde İstanbul’da hasar görmesi beklenen tahmini bina sayısı 207 bin olarak belirtildi. Verilere göre, binaların yüzde 30’u 1980 öncesi, yüzde 40’ı 1980-2000 arası, yüzde 30’u 2000 sonrası inşa edildi. Hasar görmesi beklenen her 3 binadan biri ise 2000 sonrası yapıldı. Hasar görmesi beklenen 207 bin binanın yüzde 95’ini oluşturan 196 bin 227 bina ise Avrupa yakasında tespit edildi. İBB’nin, İTÜ ile yaptığı çalışmada, riskli binaların en yoğun olduğu 3 ilçe ise Esenyurt, Büyükçekmece ve Küçükçekmece olarak açıklandı.
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, verileri değerlendirdi.
Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da 1 milyon 50 bin binanın yüzde 10’unun çok ağır hasar alacağını belirterek, “Benim o çalışmanın ayrıntılarından bir haberim yok. Muhtemelen de doğrudur.. Yalnız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı araştırmalara istinaden tüm İstanbul’da, Anadolu ve Avrupa yakasında depremde çok ağır hasar alacağı düşünülen bina sayısının 90 binin üzerinde olduğunu zaten biliyoruz. Bütün İstanbul’da da, 1 milyon 150 bine yakın binanın varlığını biliyoruz. Demektir ki, bu aşağı yukarı işte yüzde 10’u, çok ağır hasar alacak. Diğer hasarları saymıyorum yani çok ağır yıkılmayla doğrudan doğruya göçükle burun buruna kalacak bina sayısını 90 bin diye düşünüyorum. Tabii ki hafif hasar, orta hasar alacak bina sayısı da daha da fazla olacaktır” dedi.
‘DEPREM DİRENÇLİ HALE GETİRMEK İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMALAR BAŞLATILMALI’
“Bu doğru bir teşhistir. Avrupa Yakası zemin itibariyle, jeolojik formasyonlar itibariyle deprem kaynağı ile olan ilişkisine göre Asya yakasından daha fazla zarar göreceği de bir gerçekti” diyen Görür, şöyle devam etti:
“Bu da bize gösteriyor ki İstanbul’u bir an önce deprem dirençli hale getirmek için çalışmaların başlanması, yürütülmesi gerekir. İBB’nin bu çalışmasına katılıyorum. İstanbul’da deprem gözetildiği zaman en fazla dikkat edilecek, özen gösterilecek ilçeler arasında Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt ve bu tarihi yarımada Fatih o yöreler Zeytinburnu var. Şimdi burada tabii önemli olan buraların deprem dirençli hale getirmek için gerekli çalışmaların ve hemhal bir an önce başlatılması gerekir.
Neden bu bölgeler daha fazla hasar alır? Çünkü bu bölgede demin dediğim gibi zemin, çok göreceli olarak iyi durumda değil. Keza bu bölgede zeminden dolayı diyelim kayma, göçme, sıvılaşma depremin büyük etkisini arttırma olayları yaygın olabilir. Bu bölgelerde, onun için böyle zeminlerde depremin bir anlamda zararını arttıran birimlerin olduğu yerde tabii ki depremin şiddeti de fazlalaşıyor. Depremin şiddeti fazla olunca yıkım fazlalaşıyor.”
‘ESENYURT BELEDİYESİ’NE TAVSİYEDE BULUNDUM’
Esenyurt Belediyesi ile çalışmalara başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Naci Görür, “Esenyurt dediniz, mesela Esenyurt Belediyesi Başkanı, Esenyurt’un depreme hazırlama noktasında yani bizden yardım almayı istiyor. Ben de yani elimden geldiğince bütün belediyelere, ilçe belediyelerine olduğu gibi bu belediyeye de bildiğim kadarıyla depreme nasıl hazırlanacağı konusunda tavsiyelerde bulundum. Toplantılar da hatta zaman zaman yapıyorum. İşte, bugünkü toplantı da yine bu düşünce içerisinde oldu. Ciddi çalışmaların yapılıp insanlarımızın depremden zarar görmemesi için uygulamalara geçilmesi, araziye inilmesi, çalışmaların yapılması gerekli” dedi.
‘550’NİN ÜZERİNDE AKTİF DEPREM VAR’
Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye genelinde bulunan aktif faylarla ilgili uyarıda bulunarak şöyle devam etti:
“Türkiye çok büyük oranda canlı yani aktif depremlerle kesilmiş durumda. Yani bizim ülkemiz, aşağı yukarı 550’nin üzerinde aktif deprem var. Türkiye’nin her yerinde depremler, aktif depremler mevcut. Kimi bölgelerde bu depremler daha yoğun deprem üretme kapasitesi daha fazla. Daha büyük depremler üretebiliyor. Kimi yerlerde deprem üreten fayların boyutu, sayısı daha az, yoğunluğu daha az olabiliyor.
Sözgelimi, Orta Anadolu’da çok fazla depremle karşı karşıya kalmayabiliyorsunuz. Ama Doğu Anadolu’da, depremi çok fazla hissedebiliyorsunuz. Güneydoğu’da hissedebiliyorsunuz Ege Bölgesi’nde daha fazla deprem aktivitesinin fazla olduğunu görüyorsunuz. Ama Kuzey Karadeniz Bölgesi’nde depremler daha az. Bu aktif fayların dağılımına bağlı. Şimdi bir yerde aktif fay varsa muhakkak orada depremler olacaktır. Depremlere karşı hazır olmak için o fayların olduğu yöreleri, kentleri, o fayların özelliklerini göz önüne alarak Deprem dirençli hale getirecek çalışmaları yapmak lazım.”
Dünya
Fahiş hırslar ve kişisel çıkarlar, ülke ve halka yönelik ihanete yol açtı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Karşılaştığımız ihanettir. Fahiş hırslar ve kişisel çıkarlar, ülke ve halka yönelik ihanete yol açtı.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner’in eylemini “silahlı isyan” olarak nitelendirdi. Putin, “Rusya’yı tekrar bölmeye izin vermeyeceğiz. Halkımızı koruyacağız.” ifadelerini kullandı. Ayrıca Putin, silahlı isyan girişiminde bulunanların kaçınılmaz olarak cezalandırılacağını belirtti.
Putin, Wagner krizini toplumu bölme girişimi ve halkın sırtından vurulması olarak nitelendirdi.