Bizi Takip Edin

Sağlık

Hızlı kilo vermeyi yavaşlatan 10 önemli neden

Yayınlandı

Tarih

Hızlı kilo vermek için elinizden geleni yapıyor, yediğiniz her şeye dikkat etmenize rağmen kilo vermekte güçlük mü çekiyorsunuz? Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, diyet yapmanıza rağmen kilo vermekte güçlük çekmenizin 10 nedenini anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu! 

Hızlı kilo vermek için elinizden geleni yapıyor, yediğiniz her şeye dikkat etmenize rağmen kilo vermekte güçlük mü çekiyorsunuz? Sürekli yaptığınız diyetler artık bir işe yaramıyor mu? Hızla kilo vermek için aşırı egzersiz yapıyor, ancak bir türlü istediğiniz kiloya ulaşamıyor musunuz? Yanıtınız ‘evet’ ise tartı ibresinin bir türlü düşmemesinin nedeni, hatalı bazı alışkanlıklarınızdan ve beslenme tarzınızdan kaynaklanıyor olabilir!

Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, ideal ve sağlıklı bir kilo verme programında haftalık ağırlık kaybının ortalama 1 – 1,5 kilo arasında olduğunu belirterek, “Ancak bazen diyet yapılmasına rağmen kilo kaybı bir türlü gerçekleşmiyor. Eğer insülin direnci, hipotiroidi ve Cushing sendromu gibi bazı hastalıklar yoksa, kilo vermekte güçlük yaşanması hatalı bazı alışkanlıklar ve yine hatalı beslenme tarzından kaynaklanabiliyor. Sağlıklı kilo kaybı ancak doğru bir beslenme programının yanı sıra doğru yapılan fiziksel aktivite ile gerçekleşebiliyor.

Diyette var olan içeriklerin mümkün olduğunca dışına çıkılmaması, beslenme dengesini bozacak şekilde olan yönelimlerin önüne geçilmesi, duygusal veya strese bağlı yeme ataklarının gerekirse profesyonel bir destekle çözümlenmesi, uzun vadede kalıcı beslenme alışkanlığı kazanmak adına önemlidir” diyor. Peki, hangi hatalarımız kilo vermeyi yavaşlatabiliyor?

Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, diyet yapmanıza rağmen kilo vermekte güçlük çekmenizin 10 nedenini anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu!

Nedeni: ‘Diyet’ kelimesini yanlış anlıyorsanız

Kilo vermekte güçlük çekmenizin nedeni, ‘diyet’ kelimesini yanlış anlıyor olmanızdan kaynaklanabiliyor. “Kendinizi aç bırakarak diyet yaptığınızı sanıyor olabilirsiniz. Tartıda zayıfladığınızı görmek için 24 saat aç kalmanız yeterli. Ancak bu gerçek bir kilo kaybı değildir” uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü bu yöntemle vücut su kaybına uğrar ve kaslar küçülür, fakat yağlar erimez. Bu aşamada organizma kendisi için gerekli olan enerjiyi yakalamak için kasları enerjiye dönüştürür. İşte bu nedenle gün boyunca yemek yemeyen kişi ‘Hiçbir şey yemiyorum, fakat yine de kilo veremiyorum’ diye düşünmeye başlar. Bu yanılgının önüne geçmek için sizin ihtiyacınıza göre hesaplanmış, yaşam tarzınıza uygun, sürdürebileceğiniz yeterli ve dengeli bir beslenme programı uygulamanız en doğru karar olacaktır”

Nedeni: Yemek dışında başka her şeyle ilgileniyorsanız

Arkadaşlarınızla sohbet ederken tabağınızı bitirmeye mi çalışıyorsunuz? Veya elinizde tabağınız film mi izliyorsunuz? Özetle, yemek dışında başka her şeyle ilgileniyorsanız, kilo vermekte güçlük çekmenizin sorumlusu, ‘yemeklerinize odaklanmamak’ olabilir! Yavaşlamayı, dikkatinizi dağıtmadan yemek yemeyi, vücudunuzun ne zaman doyduğunu beyninize söyleyen doğal sinyalleri dinlerken her lokmanın tadını çıkarmayı içeren ‘sezgisel yeme’ tekniği, en sağlıklı kilo verme araçlarından biridir.

Yapılan çok sayıda çalışma, sezgisel yemenin kilo kaybına katkı sağlayabileceğini ve tıkanırcasına yeme sıklığını azaltabileceğini ortaya koyuyor. Yemeğinizi ekran karşısında olmayan bir masada yavaş ve iyice çiğneyerek, renk, koku, tat ile dokuların farkına varmaya çalışarak tükettiğinizde, doyduğunuzu anladığınız an yemek yemeği bıraktığınızda ‘sezgisel yeme’ davranışının büyük çoğunluğunu gerçekleştiriyor ve kilonuzun azalmasına katkı sağlamış oluyorsunuz.

https://googleads.g.doubleclick.net/pagead/ads?client=ca-pub-3162086778129667&output=html&h=150&slotname=2399596425&adk=389141374&adf=2707814348&pi=t.ma~as.2399596425&w=600&fwrn=4&lmt=1679944114&rafmt=11&format=600×150&url=https%3A%2F%2Fsaglikajandasi.com%2Fgunluk-iyot-ihtiyacini-karsilamak%2F&host=ca-host-pub-2644536267352236&wgl=1&uach=WyJXaW5kb3dzIiwiMTAuMC4wIiwieDg2IiwiIiwiMTEzLjAuMTc3NC40MiIsW10sMCxudWxsLCI2NCIsW1siTWljcm9zb2Z0IEVkZ2UiLCIxMTMuMC4xNzc0LjQyIl0sWyJDaHJvbWl1bSIsIjExMy4wLjU2NzIuOTMiXSxbIk5vdC1BLkJyYW5kIiwiMjQuMC4wLjAiXV0sMF0.&dt=1683967779625&bpp=1&bdt=26027&idt=0&shv=r20230510&mjsv=m202305090101&ptt=9&saldr=aa&abxe=1&cookie=ID%3D5ee0e3bfb309daf6-22bac78abcdd0066%3AT%3D1683280253%3ART%3D1683280253%3AS%3DALNI_MbUBmGWrPQu27sxcpbdSU187ZOL8w&gpic=UID%3D00000bf667c48d92%3AT%3D1683280253%3ART%3D1683967720%3AS%3DALNI_MZYo6hvgCvFzoYNbtIQE_5oaATgzw&prev_fmts=0x0%2C600x280%2C600x280%2C600x150%2C600x150%2C600x150%2C600x280%2C600x150%2C600x150%2C600x150%2C600x280%2C600x150&nras=1&correlator=7628997566422&frm=20&pv=1&ga_vid=775354223.1683280253&ga_sid=1683967755&ga_hid=929183975&ga_fc=1&rplot=4&u_tz=180&u_his=2&u_h=1080&u_w=1920&u_ah=1040&u_aw=1920&u_cd=24&u_sd=1&dmc=8&adx=625&ady=13381&biw=1850&bih=969&scr_x=0&scr_y=9526&eid=44759876%2C44759927%2C44773809%2C44759837%2C44788441%2C44790154&oid=2&pvsid=2678320757086713&tmod=1708633774&wsm=1&uas=1&nvt=1&ref=https%3A%2F%2Fsaglikajandasi.com%2F&fc=1920&brdim=0%2C0%2C0%2C0%2C1920%2C0%2C1920%2C1040%2C1865%2C969&vis=1&rsz=%7C%7CeEbr%7C&abl=CS&pfx=0&fu=128&bc=31&ifi=13&uci=a!d&btvi=10&fsb=1&xpc=eEHYveEDV2&p=https%3A//saglikajandasi.com&dtd=5608

Nedeni: Çok uzun süredir diyet yapıyorsanız

Çok uzun süre ‘diyet’ yapıyor olmak da kilo vermenizi önleyebiliyor. Aylardır kilo veriyorsanız belki de artık bir direnç noktasına ulaşmış olabilirsiniz. Bu durumda diyet yapmaya biraz ara vermeniz gerekiyor olabilir. Bu plato dönemlerinde günde birkaç yüz kalori artırmayı, daha fazla uyumayı, güçlenmek ve daha fazla kas kazanmak amacıyla ağırlık kaldırmayı deneyebilirsiniz. Ara verdiğiniz dönemde, tekrar kilo vermeye başlamadan önce vücut yağ seviyenizi 1-2 ay boyunca korumayı hedefleyin.

Nedeni: Büyük porsiyonları tercih ediyorsanız

Aşırı miktarda kalori alımını, dolayısıyla kilonuzu porsiyon ayarlamasıyla kontrol altında tutabilirsiniz. Dışarda sipariş verdiğiniz yemeklerin porsiyonları genelde sağlıklı önerilen miktardan fazla oluyor. Örneğin, bir restoranda sipariş ettiğiniz biftek (250 gram) üç porsiyon et içerebiliyor. Üstelik çoğu zaman patates kızartması ya da makarnayla servis ediliyor ki bu da alınan kaloriyi belirgin bir şekilde artırıyor. Porsiyonlarınızı kontrol altında tutmak için yemeğinizin hepsini bitirmeye uğraşmayın. Yemeğinizi, çatalınızı arada sırada bırakarak yavaş yavaş yemeye özen gösterin. Yemeğinizin yanında gelen patatesi ya da bunun gibi yüksek karbonhidratlı ve yağlı seçenekleri salata alternatifleriyle değiştirin.

Nedeni: Su içmeyi unutuyorsanız

Vücut susuz kaldığında veya diğer bir deyişle içilen su miktarı yeterli gelmediğinde sindirim enzimlerinin ve bağırsakların çalışma temposu yavaşlıyor. Yavaşlayan sindirim sistemi de kalori yakımının azalmasına, yağ yakımının yavaşlamasına ve bunların sonucunda kilo artışına veya kilo verememeye neden olabiliyor. Bilimsel kuruluşların genel kılavuz ilkelerine göre; sağlıklı bir yetişkinin kilo başına her gün yaklaşık 35 ml su içmesi gerekiyor. Örneğin, 50 kilogram ağırlığındaki bir kişinin günde en az 1,7 litre su içmesi büyük önem taşıyor.

https://googleads.g.doubleclick.net/pagead/ads?client=ca-pub-3162086778129667&output=html&h=150&slotname=2399596425&adk=389141374&adf=331301952&pi=t.ma~as.2399596425&w=600&fwrn=4&lmt=1679944114&rafmt=11&format=600×150&url=https%3A%2F%2Fsaglikajandasi.com%2Fhizli-kilo-vermeyi-yavaslatan-nedenler%2F&host=ca-host-pub-2644536267352236&wgl=1&uach=WyJXaW5kb3dzIiwiMTAuMC4wIiwieDg2IiwiIiwiMTEzLjAuMTc3NC40MiIsW10sMCxudWxsLCI2NCIsW1siTWljcm9zb2Z0IEVkZ2UiLCIxMTMuMC4xNzc0LjQyIl0sWyJDaHJvbWl1bSIsIjExMy4wLjU2NzIuOTMiXSxbIk5vdC1BLkJyYW5kIiwiMjQuMC4wLjAiXV0sMF0.&dt=1683967779626&bpp=1&bdt=26029&idt=1&shv=r20230510&mjsv=m202305090101&ptt=9&saldr=aa&abxe=1&cookie=ID%3D5ee0e3bfb309daf6-22bac78abcdd0066%3AT%3D1683280253%3ART%3D1683280253%3AS%3DALNI_MbUBmGWrPQu27sxcpbdSU187ZOL8w&gpic=UID%3D00000bf667c48d92%3AT%3D1683280253%3ART%3D1683967720%3AS%3DALNI_MZYo6hvgCvFzoYNbtIQE_5oaATgzw&prev_fmts=0x0%2C600x280%2C600x280%2C600x150%2C600x150%2C600x150%2C600x280%2C600x150%2C600x150%2C600x150%2C600x280%2C600x150%2C600x150&nras=1&correlator=7628997566422&frm=20&pv=1&ga_vid=775354223.1683280253&ga_sid=1683967755&ga_hid=929183975&ga_fc=1&rplot=4&u_tz=180&u_his=3&u_h=1080&u_w=1920&u_ah=1040&u_aw=1920&u_cd=24&u_sd=1&dmc=8&adx=625&ady=14830&biw=1850&bih=969&scr_x=0&scr_y=11094&eid=44759876%2C44759927%2C44773809%2C44759837%2C44788441%2C44790154&oid=2&pvsid=2678320757086713&tmod=1708633774&wsm=1&uas=1&nvt=1&ref=https%3A%2F%2Fsaglikajandasi.com%2F&fc=1920&brdim=0%2C0%2C0%2C0%2C1920%2C0%2C1920%2C1040%2C1865%2C969&vis=1&rsz=%7C%7CeEbr%7C&abl=CS&pfx=0&fu=128&bc=31&ifi=14&uci=a!e&btvi=11&fsb=1&xpc=n7T3tUKb0c&p=https%3A//saglikajandasi.com&dtd=9182

Nedeni: Yeteri kadar uyumuyorsanız

Uyku düzensizliği nedeniyle iştahı, dolayısıyla besin alımını arttıran grelin hormonunun vücuttaki seviyesi yükselirken, tam tersi etkiye sahip olan leptin hormonu ise baskılanıyor. Bunların sonucunda da şişmanlama riski artıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, “Kilo verememenize neden olan uyku engelini ortadan kaldırmak için yumurta, balık, kavrulmamış ve tuzsuz kuruyemişler tüketin. Bu besinler, uykuya dalmanızı kolaylaştırıyor ve daha uzun süre uykuda kalmanıza yardımcı olduğu bilinen melatonin hormonunun en yüksek kaynaklarını oluşturuyor” bilgisini veriyor.

Nedeni: Hızlı kilo vermek için çok fazla egzersiz yapıyorsanız

Araştırmalara göre; çok fazla fiziksel aktivite yapıldığında vücut kalori yakımını durdurarak tepki gösteriyor. Bu nedenle aşırı egzersiz yapan kişilerde kısa vadede kilo verilse de orta ve uzun vadede zayıflama söz konusu olmuyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, dolayısıyla tek başına aşırı spor programının kilo vermede yeterli olmadığını ve sağlığı da olumsuz etkilediğini belirterek,  “Kilo vermek için spor ile beraber mutlaka diyet yapılmalı. En etkili spor olması nedeniyle de kilo vermek için düzenli yürümeye özen gösterilmeli. Yürüyüş düşük sikletli ve uzun soluklu bir spor olması sayesinde vücutta strese sebep olmadan yağ yakımını hızlandırıyor. Günde en az 45 dakika yürüyerek hem kilo vermeyi hızlandırabilir hem de sağlıklı bir yaşama adım atmış olursunuz” diyor.

Nedeni: Yatma saatine çok yakın yemek yiyorsanız

Gece geç saatlerde yemek, vücut ısınızı, kan şekerinizi ve insülin seviyelerinizi yükselterek yediklerinizin depolanmasına ve kilo verememenize yol açabiliyor. Bu nedenle yemeğinizi yatmadan en az 3 saat önce bitirmeye çalışın. Akşam yemeğinden sonra atıştırma konusunda dikkatli olun, zira televizyon seyrederken veya bilgisayar kullanırken fark etmeden fazla kalori alırsınız.

Nedeni: Tüm gün masa başında veya koltukta oturuyorsanız

Tüm gün hareketsiz bir şekilde oturduğunuzda vücudunuz kaloriyi yakmakta zorlanır. Bu durumda muhtemelen yaktığınız kalori aldığınız kaloriden daha az olacaktır. Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için vücudunuza uygun egzersiz ise olmazsa olmazlardandır. Egzersiz düzenli olarak yapıldığında ideal vücut ağırlığını koruma, dayanıklı olma ve esneklik sağlama gibi birçok konuda yararlı olabiliyor. Unutmayın, gün sonunda, kilonuzun yüzde 70’i diyetle, yüzde 30’u ise egzersizle azalıyor.

Nedeni: Stresli durumlar içerisindeyseniz

Stres, adrenal bezler ile kana glikoz salınımı emrini veren ve beynin enerji için glikoz kullanımını artıran kortizol adı verilen başka bir hormon salgılıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Arıburnu Oğuz, bu hormonların stres geçene kadar normal seviyesine dönmediğine dikkat çekerek, “Stres geçmezse, sinir sistemi sonunda iltihaplanmaya ve hücrelere zarar verebilecek fiziksel reaksiyonları tetiklemeye devam ediyor. Bu sorunları azaltmak ve yönetmek için kafein, rafine karbonhidrat ile şarküteri ürünlerinin tüketimini azaltırken, meditasyon ve egzersize de zaman ayırmalısınız.” diyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Dikkat “Sahte güneş kremleri” deri hastalıklarını tetikleyebilir

Yayınlandı

Tarih

Editör

Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Sahte güneş koruyucuları kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla.” dedi.

Akdeniz Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yılmaz, güneşin hayatın kaynağı olduğunu ancak yoğun geldiği dönemlerde yanıklar, kanser riski başta olmak üzere birçok soruna yol açabildiğini söyledi.

Açık tenli ve renkli gözlü insanların güneş ışınlarından daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:

“Güneşten korunmak için mümkün olduğunca şapka takmayı, uzun kollu giyinmeyi öneriyoruz. Güneşe karşı aşırı duyarlılığı varsa, çabuk yanıyorsa, deri kanseri öyküsü varsa özellikle bebeklerde mümkün olduğu kadar güneşin yoğun olduğu saat 10.00-16.00 arasında dışarı çıkmamalarını, çıkmak zorunda kalanlar için güneş koruyucu krem kullanmalarını öneriyoruz. Güneş koruyucu kremlerde 30 faktör yeterli olmaktadır. 30 faktörün üzerindekiler arasında etkinlik açısından çok büyük bir fark yoktur. Bazı kimyasalların biraz daha artışı anlamına geliyor. Güneş kremi kullanılacaksa etkisi yarım saat sonra başlayacaktır ve 2,5 saatte bitecektir. ‘Güneş kremini sabah sürdüm akşama kadar korunuyorum’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, boşuna kimyasal alıyorsunuz.”

“Markası belli olmayan veya taklit ürünlerden kaçının”

Yılmaz, güneş kreminin 2-2,5 saat arayla yeniden sürülmesi gerektiğini hatırlatarak, satın alırken dikkatli olmak gerektiğinin altını çizdi.

Ucuz ürünlerden şüphe edilmesini öneren Yılmaz, şöyle konuştu:

“300 liralık bir ürün pazardan ya da güvenilir olmayan bir siteden çok ucuza alınmışsa bir sıkıntı vardır. Gerçek güneş koruyucu değil, hatta tam tersine sağlığımızı tehlikeye atabilecek birçok kimyasal içeriyor olabilir. İçerisinde ağır metaller, kimyasallar ve alerji riski olabilir. Deri kanserlerini tetikleyebilir. ‘Güneş kremi kullanıyorum nasıl olsa’ diyerek dışarıda cesur davranıp, deri kırışıklığı, lekeler ya da kanser gelişimi dahil birçok hastalığa davetiye çıkaracaktır. O nedenle markası belli olmayan ya da taklit ürünlerden kaçınmalarını öneriyorum. Sahte güneş koruyucuları ciltte kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla, onlardan kaçınmaları gerekiyor.”

Türkiye’deki deri tipinde yüksek koruyuculara gerek olmadığına işaret eden Yılmaz, 30 ile 50 faktör arasındaki güneş kremlerinin sadece yüzde 2’lik koruyuculuk farkı olduğunu bildirdi.

Güneş yanıklarına yoğurt, salça, diş macunu sürmek sakıncalı

Yılmaz, güneş yanıklarının ciddi bir tablo olduğunu belirterek, “Güneş koruyucu kullanmadan uzun süre açıkta kalınmışsa özellikle sırtta çok ciddi su toplamalar, kızarıklıklar olabilir. Böyle durumlarda yoğurt, salça ya da diş macunu gibi ürünler sürmek enfeksiyon riskini artıracak, kalıcı iz ve leke riskine neden olacaktır. Onun için hekime görünmeli. Eğer görünemiyorsa iki saatte bir üç doz halinde aspirin alınmasını, kortizonlu losyonlar, kremler kullanmasını öneriyoruz.” ifadesini kullandı.

Bronzlaşmaya çalışmak deri kanserlerine davetiye çıkarıyor

Aspirinin ağrıyı ve kızarıklığı baskılamada rahatlatıcı etkiye sahip olduğunu anlatan Yılmaz, bronzlaşmaya çalışmanın da deri kanserlerine davetiye çıkardığını vurguladı.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Almanya Federal Meclisi ilaç kıtlığına karşı yeni yasayı onayladı

Yayınlandı

Tarih

Editör

Almanya’da hükümetin gelecekte ilaç tedarikinde yaşanabilecek darboğazları önlemeyi amaçlayan yasası Federal Meclis’ten geçti.

Federal Meclis’te yapılan oylamada “Patent dışı ilaçlarda teslimat darboğazlarıyla mücadele ve çocuk ilaçlarının tedarikini iyileştirme yasası (ALBVVG)” olarak adlandırılan yasa tasarısı hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oylarıyla kabul edildi.

Böylelikle, Federal Meclis, hükümetin ilaç tedarik sorunlarıyla mücadelede tedbirler alması konusunda yolu açtı.

Yeni yasa, ilaçta sabit fiyatlar, indirim anlaşmaları ve çocuk ilaçlarının tedariki alanında yapısal önlemler getiriyor.

Yasaya göre, ilaç şirketleri belirli ilaç ve antibiyotiklerde en az 6 aylık stok bulundurma zorunda olacak.

Çocuklar için ilaçların yetersiz olduğu durumlarda eczaneler diğer üreticilerin aktif bileşenlerini daha kolay dağıtabilecek. Çocuk ilaçları için sabit fiyat ve indirim anlaşmaları kaldırılacak.

Avrupa’da üretilen antibiyotikler tercih edilecek ve kıtada yeniden daha fazla antibiyotik ilaç üretilmesi için kamu teşvikleri sağlanacak.

Almanya’da Kovid-19 pandemisiyle başlayan tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu ilaç sıkıntısı eleştirilere neden oluyordu.

Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach söz konusu yasa taslağını nisan ayında açıklamıştı.

Lauterbach, aşırı tasarrufun son birkaç yılda Almanya’da patentsiz ilaç arzını önemli ölçüde kötüleştirdiğini belirterek, Almanya’nın ilaç satış pazarı ve üretim yeri olarak yeniden daha cazip hale gelmesi gerektiğini vurguladı.

Alman Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü (BfArM) geçen yıl Almanya’da tedarik sıkıntısı yaşanan 299 ilacın listesini internet sitesinde yayımlamıştı.

BfArM’ye göre tedarik darboğazının nedeni Çin ve Hindistan gibi ülkelerden gelen teslimatların yetersizliğiydi.

Avrupa’da maliyet nedeniyle uzun yıllardır ilaç üretimi azalmıştı.

Almanya’da eksik olan ilaçlar arasında antibiyotikler, diyabet ilaçları, kanser ilaçları, bağışıklık sistemiyle ilgili ilaçlar ve ağrı kesiciler yer alıyordu.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Bakan Koca; sağlık ekipleri bayramda da görev başında

Yayınlandı

Tarih

Editör

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı tatili boyunca acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla çevre yolu bağlantı noktalarında sağlık ekiplerinin görev başında bulunacağını bildirdi.

Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, ülke genelinde çevre yolu bağlantı noktalarında acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla helikopter ve acil yardım ambulansları, UMKE timleri ve motorize ekiplerimizle biz görev başındayız. Kaza riskine karşı lütfen dikkatli olun. İyi bayramlar.” ifadelerini kullandı.

Tatil süresince İstanbul, Ankara ve İzmir’de trafiğin yoğun olduğu noktalarda da tedbir alınacağını belirten Bakan Koca, görev başındaki sağlık ekiplerinin görüntülerini paylaştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar