teknoloji
“ÖZGÜR”leştirilen ilk F-16’lar Hava Kuvvetlerine teslim edildi
ÖZGÜR Projesi kapsamında milli ve yerli çözümlerle seviye atlayan ilk F-16 uçakları Türk Hava Kuvvetlerine teslim edildi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Savunma sanayimizin yerli ve milli sistemlerle ‘ÖZGÜR’leştirdiği ilk F-16’larımızı teslim ettik. Bundan sonra F-16’larımız çok daha ileri kabiliyetlere sahip, modernize olmuş şekilde Hava Kuvvetlerimizin hizmetine devam edecek. ‘Türkiye Yüzyılı’na armağan olsun.” ifadelerini kullandı.
Türk savunma sanayisi, uzun yıllardır envanterde bulunan ve etkin olarak kullanılan F-16’ların yapısal ve aviyonik modernizasyonlarını milli ve yerli olarak yapabilir seviyeye geldi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen F-16 Yapısal İyileştirme Projesi ile envantere ilk giren F-16 Blok-30 uçaklarının yapısal ömrü 8 bin saatten 12 bin saate çıkarılıyor. Söz konusu proje, F-16 Blok-40/50 uçaklarına da uygulanacak. Bu sayede uçakların yapısal olarak 2040’lı yıllara kadar etkin kullanılması sağlanacak.
Ayrıca yapısal iyileştirmelerin yanı sıra uçaklara milli ve yerli imkanlarla geliştirilen aviyonik kabiliyetler entegre ediliyor. Bu sayede uçaklar “Viper” seviyesine ulaşacak. Özellikle görev bilgisayarı milli olduğu için savunma sanayisi tarafından geliştirilen/geliştirilecek tüm teknolojik kabiliyetler uçaklara entegre edilebilecek.
Uçaklara yeni kabiliyetler
Proje kapsamında milli mühimmat ve füzeler, Milli Görev Bilgisayarı ve milli radar sayesinde uçaklardan atılabilecek.
Bu kapsamda, ilk aşama olan Milli Görev Bilgisayarı geliştirilmesi aşaması tamamlandı. İkinci aşamada, Milli AESA Burun Radarı, Milli Elektronik Harp Süiti, F-16 Radar Kesit Alanı Azaltım Projesi, Milli Atalatsel Navigasyon Cihazı, Milli Çok Bantlı Sayısal Telsiz, Milli Data Link, Milli Dost Düşman Tanıma Sistemi, Kaska Monteli Gösterge Sistemi, Milli Uçuş Kontrol Bilgisayarı Geliştirme Projesi kabiliyetleri uçaklara entegre edilecek.
Aviyonik kabiliyetlerin yanı sıra Milli Görev Bilgisayarı sayesinde milli mühimmat ve füzelerin uçaklara doğrudan montajı yapılabilecek.
Blok-30 ile başlayan modernizasyonların Blok-40/50’lere de uygulanacak olması dolayısıyla savunma sanayisinde geliştirilen/geliştirilecek tüm aviyonik, mühimmat, pod ve benzeri kabiliyetler Hava Kuvvetleri ile koordineli şekilde uçaklarda kullanılmaya başlanacak.
Harekat sahasında üstünlük sağlayacak
Milli haberleşme sistemleri ile F-16 uçakları, İHA/SİHA’lar, diğer uçaklar, kara ve deniz platform ve unsurlarıyla iletişim kurabilecek. Milli AESA Radar ve Milli Dost Düşman Tanıma Sistemi ile uçaklar, harekat sahasında üstünlük elde edecek.
Özellikle son yıllarda yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler, uçaklar konusunda yurt dışına bağımlılık oluşturan unsurlara çözüm bulunması gerekliliğini ortaya koydu. Bu açıdan ÖZGÜR Projesi, bir modernizasyon projesinden çok, bir zorunluluk olarak ele alındı.
ÖZGÜR Projesi sayesinde F-16’lar çok daha ileri kabiliyetlere sahip, modernize olmuş şekilde Hava Kuvvetleri hizmetine devam edecek.
teknoloji
TSK’nın savaş uçaklarına mühimmat “Seyit Onbaşı” ile yükleniyor
MSB Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğüne bağlı Kayseri’deki 2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünde yerli ve milli imkanlarla üretilen “Seyit Onbaşı” bomba yükleme aracı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterindeki savaş uçaklarının bomba yükünü taşıyor.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale cephesinde isabet alan tabyasındaki topun mermi kaldıran vincinin parçalanması sonucu 276 kilogramlık top mermisini tek başına kaldırıp namluya süren ve İngiltere’ye ait Ocean zırhlısının batmasını sağlayan Seyit Ali Çabuk’a ithafen “Seyit Onbaşı” adı verilen aracın üretimine 2017’de başlandı.
Proje kapsamında yerli ve milli imkanlarla üretilen araç, TSK bünyesindeki savaş uçaklarına özellikle terörle mücadelede kullanılan yaklaşık 1500 kilogram ağırlığındaki mühimmatın yüklemesini yapıyor.
Yapımına 6 yıl önce başlanan ve sayısı 58’e ulaşan araçtan 12 adet daha üretilmesi hedefleniyor.
2. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü yetkilisi, Seyit Onbaşı bomba yükleme aracının yerli ve milli imkanlara üretildiğini söyledi.
Belirlenen hedefler doğrultusunda bu aracı ürettiklerini vurgulayan yetkili, şunları kaydetti:
“Seyit Onbaşı bomba yükleme aracını üretirken amacımız yurt dışına bağımlılığı azaltmak, milli ve yerli imkanlarla bir araç geliştirmekti. Hedefimiz doğrultusunda bu aracı ürettik. Şu ana kadar da hedefimize ulaştığımızı değerlendirmekteyim. Seyit Onbaşı bomba yükleme aracı, TSK bünyesinde imal edilen ilk yerli ve milli bomba yükleme aracıdır.”
Yetkili, Seyit Onbaşı aracının, Hava Kuvvetleri Komutanlığının hareket ihtiyaçları doğrultusunda ilgili birliklere tahsis edildiğini aktardı.
Araçlara önemli özellikler yüklediklerini anlatan yetkili, şöyle konuştu:
“Seyit Onbaşı bomba yükleme aracında özellikle uzaktan kumandalı bir sistem geliştirdik. Aracımızın yükleme kapasitesi 3 bin poundtur. Aynı zamanda Milli Muharip Uçak’ta da kullanılmasını hedefliyoruz. Bu zamana kadar üretilen 58 araç, Hava Kuvvetleri Komutanlığının tahsisleri doğrultusunda jet maarif uçaklarında kullanılmaktadır. Yaklaşık 1500 kilogram yük taşıyabiliyor ve bu da bizim için yeterli. İstediğimiz oranda yük kaldırma kapasitesini de artırabiliriz.”Yetkili, Seyit Onbaşı bomba yükleme aracını elektrikli sisteme dönüştürmek için de çalışma başlattıklarını sözlerine ekledi.
teknoloji
“SÜPER ŞİMŞEK” kanatlanmaya hazır
Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve ilgili personelin eğitimlerinde kullanılması amacıyla geliştirilen yüksek hızlı hedef uçak SÜPER ŞİMŞEK, ilk uçuşu için gün sayıyor.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), SÜPER ŞİMŞEK’i Paris Airshow’da insansız hava aracı AKSUNGUR’un kanat altında ve bağımsız şekilde sergileyerek vitrine çıkardı.
TUSAŞ Taktik İHA Ürün Başmühendisi Özgür Sayın, ŞİMŞEK ve SÜPER ŞİMŞEK projelerinin yöneticiliğini yürüttüğünü söyledi.
Şirketin 1 Mayıs’ta gerçekleştirilen “İstikbalin Yüzyılı Programı”nda SÜPER ŞİMŞEK’in de tanıtımını yaptığını anımsatan Sayın, platformun oldukça ilgi çektiğini ifade etti.
Tanıtımın ardından yer ve uçuş testlerine hazırlık çalışmalarını tamamladıkları bilgisini veren Sayın, bütün testlerin başarıyla sonuçlandığını ve uçuş için gün saydıklarını bildirdi. Sayın, “Plan ve program dahilinde bayram sonrası ilk uygun anda uçuşunu gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı bitirdik.” dedi.
SÜPER ŞİMŞEK projesinin yüksek hızlı ve yüksek irtifaya çıkabilen bir hedef uçak olarak başladığını aktaran Sayın, şunları kaydetti:
“Burada ilk talep hava savunma sistemlerimizin doğrulama testlerinde kullanılması amacıyla yüksek hızlara çıkan bir platform olarak geldi. Bu ihtiyacı karşılamak için çalışmalarımız başladı. Bu kapsamda o görevi yapabilecek platformu çıkarmış durumdayız. Devamında da SÜPER ŞİMŞEK’in farklı faydalı yük konfigürasyonları olacak. Bunların içinde elektronik harp, sinyal karıştırma, mühimmat konfigürasyonları gibi farklı alternatifleri uçağa entegre ederek kullanıcılarımızla buluşturmayı hedefleyeceğiz.”
ŞİMŞEK’in “abisi”
Bu yılın eylül ayı itibarıyla SÜPER ŞİMŞEK’in göreve hazır olmasını beklediklerini vurgulayan Sayın, “Bu yaz bizim için biraz yoğun geçecek. Uçuş testlerimizi ve otopilot yazılımımızı doğrulayacağımız testleri yaz boyunca icra edeceğiz. Eylül gibi platformun hazır olması çok olası gözüküyor.” diye konuştu.
TUSAŞ tarafından daha önce geliştirilen hedef uçak ŞİMŞEK’in “abisi” olarak da nitelendirilen SÜPER ŞİMŞEK, ilk olarak hedef uçak olacak. Bunu sahte hedef ve taarruz amaçlı mühimmatlı versiyonları izleyecek.Hava ve atış sahasının uygunluğuna bağlı olarak ilk atışı gerçekleştirilecek SÜPER ŞİMŞEK, 0,8-0,9 mach hızlara çıkacak. Araç, 700 kilometrenin üzerinde menzile ulaşacak.
teknoloji
Deniz ve Kara Kuvvetlerinin bir silahı daha yerlileşiyor
Türk Silahlı Kuvvetlerinin deniz ve kara platformlarında kullanılan 25 milimetre silah sisteminin yerlileştirilmesinde önemli bir adım atıldı.
Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ (MKE AŞ), güvenlik güçleri tarafından kullanılan, yurt dışı bağımlılığı bulunan sistem ve alt sistemlerin yerlileştirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyor.
Şirket, bu kapsamda Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 25 milimetre KBA silahı yedek namlu tedarikinde yurt dışı bağımlılığını ortadan kaldırmak amacıyla söz konusu namluyu yerlileştirmeyi gündemine aldı. İhtiyacın çok uzun sürede, yüksek maliyetle karşılanabilmesi ve ülke tahdidi bulunması durumunda ürünün temin edilememesi gibi durumlar bu kararda etkili oldu.
Bu kapsamda MKE üretimi namlu çeliği kullanılıp, talaşlı imalat ve ısıl-yüzey işlem yapılarak, yüzde 100 yerlilikle namlu üretimi gerçekleştirildi. Yerlileştirilen namlu, 25 milimetre KBA silahı gövdesine entegre edildi. Deniz Kuvvetlerinin belirlediği platformda yapılan test atışları da başarıyla tamamlandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden gelecek siparişler doğrultusunda namluların seri üretim ve teslimatlarına başlanacak.
MKE, namlunun yanında 25 milimetre silahın tamamının yerli ve milli imkanlarla üretilmesi için de çalışmalar yürütüyor. Şirketin teknik ekiplerinin yürüttüğü tasarım çalışmaları belli bir aşamaya geldi.
Silahın da yerlileştirilmesiyle elektrik tahrikli 25 milimetre otomatik topa ilave olarak gaz geri tepmeli 25 milimetre otomatik top da MKE’nin ürün yelpazesine eklenmiş olacak.
Böylece Deniz ve Kara Kuvvetlerinin deniz platformlarında ve zırhlı muharebe araçlarında kullanılmak üzere ihtiyaç duyacağı 25 milimetre silah sistemleri tümüyle yerli ve milli imkanlarla karşılanabilecek.