Bizi Takip Edin

Gündem

Türk savunma sanayinde müthiş gelişme!

Yayınlandı

Tarih

Milli savunma sanayiinde verilen müjdeler ve açıklanan projelerde teknik veriler üzerinden bilhassa sürecin askeri boyutuna dikkat çekildi. Uzmanlara göre, doğru adımlar atılırsa bu alanlarda kurulan işbirliklerinin Ankara için uzun süreli stratejik kazanımlar sağlaması uzak bir ihtimal değil.

Milli savunma sanayii projelerinde her ne kadar temel tartışmalar sürecin askeri boyutunda ilerlese de aslında bu gelişmeler Türkiye için ‘politika yapıcı’ unsura da dönüşebilir. İşte haberin detayları…

TRT Haber’in haberine göre, bu veriler tabi ki son derece önemli. Ancak madalyonun diğer yüzünde sürecin belki de en az askeri boyutu kadar değerli, belki kimi alanlarda onun dahi önüne geçebilecek bir başka gerçeklik var. Yerli/milli imkanlarla üretilen askeri sistemler ve platformların Ankara’nın nüfuz gücüne etkisi… Daha net bir ifadeyle, savunma sanayii ürünlerinin bir dış politika yapım aracı olarak öne çıkma ihtimali.

KAAN BİR SAVAŞ UÇAĞININ ÇOK DAHA ÖTESİNDE Mİ?

İsmini bundan sonra Kaan olarak anacağımız Milli Muharip Uçak’ın düşük hızda taksisi, Hürjet’in ilk uçuşu, Kızılelma’nın testlerinin art arda tamamlanması ve Tayfun, Cenk başta olmak üzere füze sistemlerinde yaşanan gelişmeler akla ilk gelenler.

Bahsi geçen platformlarla ilgili teknik/askeri açıdan pek çok yorum yapıldı. Ancak haberin başında da belirttiğimiz üzere biz bu kez sürecin farklı bir noktasına bakacak ve söz konusu gelişmelerin Ankara’nın dış politikasına nasıl katkılar sağlayabileceği sorusunun yanıtı aranacak.

Tabi bu sorunun cevabını ararken Türkiye’nin Libya politikasını, Afrika’daki kimi ülkelerle derinleşen iş birliğini ve Karadeniz ya da Doğu Akdeniz’de sürekli yüksek tansiyonu da göz önünde bulundurulmalı

MİLLİ PLATFORMLAR POLİTİKA YAPICI OLABİLİR Mİ?

Silah sistemlerinin görevleri, karmaşıklıkları ve maliyetleri nispetinde artan siyasi ve stratejik değerler

Savunma politikaları uzmanı Arda Mevlütoğlu, silah sistemlerinin görevleri, karmaşıklıkları ve maliyetleri nispetinde artan siyasi ve stratejik değerler taşıdığı bilgisini veriyor ve güncel bir örnek vererek bu olguya S-400 – F-35 sürecinde tanıklık ettiğimizi anımsatıyor.

İleri teknoloji içeren, karmaşık, kurulum, bakım ve kullanımı için yoğun eğitim, maliyet ve yatırım gerektiren platformlar… Mevlütoğlu’na göre tüm bunlar uluslararası ilişkilerde çok farklı işlevler üstlenebiliyor.

TCG ANADOLU SON DERECE DEĞERLİ BİR ÖRNEK

Mevlütoğlu, TCG Anadolu’nun da güzel bir örnek olduğunu düşünüyor. Bilindiği üzere TCG Anadolu bir deniz piyade taburunu, tüm unsurları ile uzak mesafelere götürebilecek, denizaşırı müşterek harekat gerçekleştirebilecek ve aynı zamanda komuta–kontrol gemisi olarak da işlev görecek bir gemi.

“TCG Anadolu bir nevi yüzen askeri üs” diyen Mevlütoğlu sözlerini şu şekilde sürdürüyor: “Savaş ve askeri harekatlara ilaveten, doğal afet gibi durumlarda yardımların ulaştırılması, yaralı ya da afetzedelerin tahliyesi, yüzer hastane gibi görevler de üstlenebilecek. Askeri boyutta BM ya da NATO şemsiyesi altında yürütülen çok uluslu harekatlara katılarak komuta/kontrol gemisi olarak kullanılması Türkiye’nin uluslararası ortamda etkinliğinin, görünürlüğünün artmasına vesile olacak. Aynı şekilde afet ve acil durumlara müdahalede kullanılması da bir kamu diplomasisi aracı olarak fayda sağlaması anlamına gelecek” görüşünü paylaşıyor.

ÇOK KATMANLI BİR DIŞ POLİTİKA İÇİN ‘HAREKAT BAĞIMSIZLIĞI’ ŞART

TCG Anadolu örneğinden savunma sanayiinin dış politika unsuru olarak kullanılması meselesine gelen Arda Mevlütoğlu, ulusal savunma sanayiinin geliştirdiği sofistike sistemlerin kullanılması ve harekat sahasında başarı kazanmasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘harekat bağımsızlığının’ arttığına dikkat çekiyor.

“Harekat bağımsızlığını dar kapsamda sistemlerin üretim, bakım/onarım ve kullanımında yurt dışına bağımlı olmamak şeklinde düşünebiliriz” dedikten sonra devam ediyor:”Tanımı genişletecek olursak bu sistemlere dair harekat konsepti, doktrin, eğitim gibi hususlarda da yurt dışına bağımlı olmamak, milli konsept, doktrin ve müfredat geliştirmeyi de ekleyebiliriz. Artan harekat bağımsızlığı, Türkiye’nin orta ölçek bir bölgesel güç olarak stratejik otonomi elde etmesinin en önemli unsurudur. Biz bu hususun önemini örtülü ve açık ambargolar, silah satışında kullanım ya da konuşlandırma şartları ile çok kez gördük. Türkiye gibi kriz/çatışmalarla çevrili bir coğrafyada ayakta kalabilmek ve çok katmanlı bir dış politika yürütebilmek için harekat bağımsızlığı şart. Ulusal savunma sanayii bu bakımdan bir dış politika enstrümanı olarak hayati bir öneme sahip.”

ÜRETİLEN PLATFORMLAR YENİ MÜTTEFİKLER KAZANDIRABİLİR Mİ?

Türkiye’nin yerli/milli imkanlarla savaş uçağı yapabilme iradesi çok değerli. Elbette KAAN daha yolun başında ve gidilmesi gereken çok yol var. Ancak eğer doğru adımlar atılabilirse küresel açıdan nasıl bir etki üreteceği meselesini de şimdiden konuşmak gerekiyor.

Örneğin bir savaş uçağı yapabilmek için Almanya-Fransa ortaklığını, İngiltere-Japonya birlikteliğini gördüğümüz bu dönemde Türkiye’nin kendi savaş uçağı için stratejik müttefikler edinip edinmeyeceği konusu tartışılmaya değer.

Benzer bir süreci Türk SİHA’larının ihracat sürecinde gördük. Fiyat/performans açısından çok iyi bir sınav veren insansız hava araçları, Ankara’nın diplomasi masasındaki yerini güçlendirmekle kalmadı aynı zamanda farklı coğrafyalarda yeni katmanlar da açtı.

Peki, savaş uçağı gibi son derece sofistike bir platformda farklı ülke ya da ülkelerle iş birliği yapmak ne kadar mümkün? Örneğin Türkiye, KAAN için ihtiyaç duyduğu bir alt sistemi kendisi üretebilecek kapasitede olsa dahi başka bir ülkeye paslayabilir mi? Bunun ne gibi sonuçları olur?

ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR

Arda Mevlütoğlu, yeni nesil muharip hava platformlarının geliştirilmesinde maliyet ve risklerin son derece yüksek olduğunu belirtiyor. Bu nedenle artık bu alanda proje yürüten neredeyse tüm ülkelerin çeşitli seviyelerde uluslararası işbirliği modellerine yöneldiğini söylüyor.

“En güncel örnekler olarak İngiltere, İtalya ve Japonya’nın Global Combat Air Programme (GCAP), Fransa, Almanya ve İspanya’nın FCAS/SCAF ve tabi ABD’nin öncülüğündeki F-35 Lightning II projelerini sayabiliriz” dedikten sonra devam ediyor:”Bu projeler sadece bir hava aracı tasarım ve üretim faaliyetleri değil aynı zamanda uzun vadeli stratejik programlar. Zira bir muharip uçağın tasarımından hizmete alınmasına ve ömrünü tamamlayıp emekliye ayrılmasına kadar geçen süre 50 yıldan fazla. Bu kadar uzun bir süre sürdürülecek işbirliği için devletler arasında sağlam, öngörülebilir ve istikrarlı bir ilişkinin varlığı şart. Dolayısıyla projede maliyet ve iş payının paylaşımı, bu nedenle sadece endüstriyel bir mesele değil. Devletler arasında askeri ve sivil bürokrasi, sanayi, akademi ve hatta toplumsal düzeyde yakın iletişim ve işbirliği kurularak ancak uzun vadeli sofistike projeler yürütülebilir. Buradan da, başta Kaan olmak üzere Türk savunma sanayiinin üzerinde çalıştığı büyük projelerin, dış politikadaki bir başka stratejik değerine geliyoruz…

Bu gibi projelerde alt sistem, parça ve bileşen geliştirilmesi, üretimi, testi gibi konularda; mühendislik ve danışmanlık hizmetlerinde, bakım–onarım ve yenileme faaliyetlerinde Türkiye’nin dost ve müttefik ülkelerle yapacağı işbirliği ve işbölümü, Türkiye’ye dış politikada yeni manevra alanları ve fırsat pencereleri açabilir.

Kurulacak askeri-endüstriyel işbirlikleri ile Türk dış politikasının nüfuz alanı genişletilebilir ve derinleştirilebilir. Bu süreci yönetebilmek için de savunma sanayiini yalnızca bir mühendislik alanı olarak değil, diplomatik, iktisadi, endüstriyel ve kültürel boyutları olan bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

TOGG TIRI DEVRİLDİ.!

Yayınlandı

Tarih

Editör

Bursadaki fabrikadan yüklediği TOGG Marka araçlarla yola çıkan TIR,yağışlı havanın etkisiyle kontrolden çıkan tır yol kenarına savruldu. Şans eseri devrilmeyen araçlar trafik ekiplerinin desteğiyle kurtarıldı.
Kestel Ümitalan Rampası mevkiinde TOGG yüklü tır seyir halindeyken yağışlı havanın etkisiyle kontrolden çıktı. Savrulan araç yol kenarında mahsur kalırken, tır sürücüsü 112 Ekiplerinden yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine trafik ekipleri sevk edilirken, araçlar ise çekici yardımı ile kurtarıldı. Şans eseri devrilmeyen tırdaki araçlar ise hasar görmeden tekrar yola koyuldu.

Okumaya Devam Et

Güncel

DİYARBAKIRSPOR BAHÇELİYİ ZİYARET ETTİ!

Yayınlandı

Tarih

Editör

Diyarbakırspor'dan Bahçeli Açılımı!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır İl Başkanı Miktat Arslan ile Diyarbakırspor Kulüp Başkanı Bedirhan Akyol’u kabul etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakırspor Başkanı ve MHP İl Başkanı’yla görüştü.

MHP’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada kabul, MHP Genel Merkezi’nde gerçekleşti.

Ziyarette Diyarbakırspor Başkanı, Bahçeli’ye isminin yazılı olduğu 21 numaralı Diyarbakırspor forması hediye etti.

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ (MHP) DİYARBAKIR İL BAŞKANI MİKTAT ASLAN VE DİYARBAKIRSPOR KULÜP BAŞKANI BEDİRHAN AKYOL, MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ’Yİ ZİYARET ETTİ.

Diyarbakırspor Kulüp Başkanı Akyol, ziyarete dair yaptığı açıklamada şöyle söyledi:

“Bahçeli’ye takımımızın formasını takdim ettik. Bu jest, Diyarbakırspor’un sadece bir spor kulübü olmadığını, aynı zamanda bu şehrin kültürel ve sosyal değerlerinin bir parçası olduğunu göstermek için önemli bir fırsat.”

Okumaya Devam Et

Dünya

Kadirov, Wagner’e karşı Putin’e desteğini ilan etti

Yayınlandı

Tarih

Editör

Rusya’ya bağlı Çeçenistan Cumhuriyetinin lideri Ramazan Kadirov, Wagner isyanına karşı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yanında olduklarını belirterek, ‘Çeçen ordusu ve Rus muhafız birimleri, gerilim bölgelerine gönderildi. Rusya’nın birliğini ve devleti koruyacaklar. İsyan bastırılmalı ve bu sert önlemler gerektiriyorsa biz hazırız’ ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Ukrayna savaşında verdiği destekle öne çıkan Çeçen lider Ramazan Kadirov, Wagner krizine dair açıklamalarda bulundu. Putin’i desteklediklerini ve her koşulda Putin’in yanında olduklarını belirten Kadirov, “Onların (Wagner’in) yaptığı Rus ordusuna karşı uyarı değil, bu devlete meydan okumadır. Halkın seçtiği yüce başkomutanımız var. Tüm durumu ayrıntısına kadar biliyor. Her bir strateji uzmanı ve üstelik iş insanından çok daha iyi biliyor. Sahadaki komutanları kendisi arıyor ve bizzat özel askeri harekatın gidişatını tam kontrol ediyor. Büyük Başkomutanımız tüm kararlarını ölçerek tüm titizlikle alıyor. Her birimiz haritanın sadece bir kısmı görürken, o tümünü birden görüyor. Vladimir Putin bugünkü halka seslenişinde çok doğru konuştu. Bu bir silahlı isyan. Bu tür eylemler hiçbir şekilde haklı gösterilemez. Vladimir Putin’in her bir kelimesine tam destek veriyorum” dedi.

“ÇEÇEN KUVVETLERİ KRİZ BÖLGELERİNE GİDİYOR”

İHA’nın haberine göre, Prigojin’in çıkışını ve Moskova’ya ilerleme kararını “hainlik” olarak nitelendiren Kadirov, “Batı’daki düşmanlarımız bu durumdan nasıl yararlanıyor görüyorsunuz. Vatandaşlarımızı korkutan, istikrarsızlık oluşma riskini veren bunca sahte haber, bunca yalan ve bunca yanlış çağrılar. Bunlar, Prigojin’in hain eyleminin beklenen sonuçları” ifadelerini kullandı. Çeçen kuvvetlerinin kriz bölgelerine ilerlediğini ve Prigojin’in savaşçılarına karşı eyleme geçeceğini de duyuran Kadirov, “Çeçen ordusu ve Rus muhafız birimleri, şimdiden gerilim bölgelerine gönderildiler. Rusya’nın birliğini ve devleti koruyacaklar” şeklinde konuştu. Kadirov, “Anavatanımızın vatanseverleri olan savaşçılara sesleniyorum. Provokasyonlara teslim olmayın. Size hangi hedefler verilirse verilsin, size hangi sözler verilirse verilsin, devletimizin güvenliği ve Rus halkı, şu anda en önemli şeydir. İsyan bastırılmalı ve bu sert önlemler gerektiriyorsa biz hazırız” ifadelerini kullandı.

MEDVEDEV’DEN PUTİN’E ÇAĞRI

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev de Rusya lideri Putin’e destek çağrısında bulunarak, “Bölünme, felakete giden bir yol olduğu için yapılması gereken en önemli şey Rusya Devlet Başkanı, Başkomutan Vladimir Putin’in etrafında toplanmaktır.” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar