Sağlık
Türkiye artık aşısını, ilacını, tıbbi cihazını kendisi üreten bir ülkedir
Sağlık Bakanı Koca, Türkiye’nin artık 20 yıl önceki ülke olmadığını belirterek “Bu ülke, bu coğrafya için yapılan hesapların içine sıkışıp kalmış o ürkek ülke değil. Aşısını, ilacını, tıbbi cihazını kendisi üreten, sanayisini kuran bir ülkedir” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, AK Parti’nin Antalya’nın Kepez ilçesinde düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, kentte sağlık alanında önemli yatırımlar yaptıklarını, 25’i hastane, ikisi ağız ve diş sağlığı merkezi, 37’si birinci basamak olmak üzere 64 sağlık tesisini hizmete açtıklarını söyledi.
Kentte yeni yatırımların da devam ettiğini dile getiren Koca, Antalya’ya yapılan şehir hastanesinin inşaatının yüzde 85 oranında tamamlandığını ve 6 ay sonra hizmete açılacağını bildirdi.
Ayrıca 300 yataklı Aksu, 300 yataklı Manavgat devlet hastanelerinin inşaatının devam ettiğini ve gelecek yıl bitirileceğini ifade eden Koca, 200 yataklı Alanya, 150 yataklı Konyaaltı, 100 yataklı Döşemealtı devlet hastane inşaatlarının da sürdüğünü ve en kısa sürede tamamlanacağını kaydetti.
Antalya’da geçen yıl kamu hastanelerinde 11 milyondan fazla muayene ve yaklaşık 350 bin ameliyat gerçekleştirildiğini anlatan Koca, sadece nisanda 1 milyon muayene yapıldığını, bir iş günündeki ortalama muayene sayısının 50 binin üzerinde olduğunu vurguladı.
“Türkiye artık 20 yıl önceki Türkiye değil”
Antalya’da 2003’te 1430 uzman doktor bulunduğunu bugün ise bu sayının 3 bin 546’ya çıktığını aktaran Koca, “15 olan 112 acil istasyon sayısını 69’a çıkardık. 3 bin 72 olan hastane yatak kapasitesini 8 bin 517 yaptık. Yapımı devam eden projelerle bu sayıyı 10 binin üzerine çıkarıyoruz.” dedi.
Türkiye genelinde sağlık alanında “yapılamaz” denilen tüm projeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Koca, şunları söyledi:
“‘Şehir hastanesi yapamazmışız’ yaptık. Yapsak da ‘işletemezmişiz’ işlettik. ‘Dünyada örneği yokmuş’, dünyaya örnek olduk. Biz o kısır çekişmelerle değil hayırlı hizmetlerle yolumuza devam ettik. Milletin açtığı yoldan milletin hedeflerine ilerledik. Anlayanlar bunu biliyor, bunu bilenler gereğini 20 yıldır yapıyor. Türkiye artık 20 yıl önceki Türkiye değil. Bu ülke, bu coğrafya için yapılan hesapların içine sıkışıp kalmış o ürkek ülke değil. Aşısını, ilacını, tıbbi cihazını kendisi üreten, sanayisin kuran bir ülkedir. Zulme kafa tutan oyun kuran bir Türkiye var. Bu topraklar, umutlarını bize bağlamış gönlü bizimle olan garipler için umut sancağı oldu. Türkiye günü birlik hesaplarla yönetilen bir ülke olmaktan çıktı, dünyada taşların yerini değiştirecek yüzyıllık vizyonun sahibi oldu.”
Gelecek yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağını belirten Koca, tüm bu işlerin kendiliğinden ve kolay olmadığını vurguladı.
İrade, cesaret sahibi lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye’nin bugünlere geldiğini ifade eden Koca, şunları kaydetti:
“Şimdi yeniden bir tercihte bulunma zamanı. Bilin ki bu tercih Türkiye’ye inanmakla inanmamak arasındadır. Günü düşünmekle bugünü ve yarını birlikte düşünmek arasındadır. Bu tercih küçük düşünmekle büyük düşünmek arasındadır. Bu aziz millet şaşmaz iradesini her seferinde gösterdi, yetkiyi işin ehline verdi. Gelecek yüzyılın Türkiye Yüzyılı olmasını isteyen milletimiz bir kez daha aynı kararda olacaktır. Tercihi Cumhur İttifakı adayı Cumhurbaşkanı’mızdan yana yapacaktır. Bu ülke ‘hizmet’ diyen irademizle bir kez daha yücelsin. Şairin dediği gibi ‘ben büyük şarkıları severim, büyük olsun’. Şarkımız büyük olsun.”
Sağlık
Dikkat “Sahte güneş kremleri” deri hastalıklarını tetikleyebilir
Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, “Sahte güneş koruyucuları kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla.” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yılmaz, güneşin hayatın kaynağı olduğunu ancak yoğun geldiği dönemlerde yanıklar, kanser riski başta olmak üzere birçok soruna yol açabildiğini söyledi.
Açık tenli ve renkli gözlü insanların güneş ışınlarından daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
“Güneşten korunmak için mümkün olduğunca şapka takmayı, uzun kollu giyinmeyi öneriyoruz. Güneşe karşı aşırı duyarlılığı varsa, çabuk yanıyorsa, deri kanseri öyküsü varsa özellikle bebeklerde mümkün olduğu kadar güneşin yoğun olduğu saat 10.00-16.00 arasında dışarı çıkmamalarını, çıkmak zorunda kalanlar için güneş koruyucu krem kullanmalarını öneriyoruz. Güneş koruyucu kremlerde 30 faktör yeterli olmaktadır. 30 faktörün üzerindekiler arasında etkinlik açısından çok büyük bir fark yoktur. Bazı kimyasalların biraz daha artışı anlamına geliyor. Güneş kremi kullanılacaksa etkisi yarım saat sonra başlayacaktır ve 2,5 saatte bitecektir. ‘Güneş kremini sabah sürdüm akşama kadar korunuyorum’ diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, boşuna kimyasal alıyorsunuz.”
“Markası belli olmayan veya taklit ürünlerden kaçının”
Yılmaz, güneş kreminin 2-2,5 saat arayla yeniden sürülmesi gerektiğini hatırlatarak, satın alırken dikkatli olmak gerektiğinin altını çizdi.
Ucuz ürünlerden şüphe edilmesini öneren Yılmaz, şöyle konuştu:
“300 liralık bir ürün pazardan ya da güvenilir olmayan bir siteden çok ucuza alınmışsa bir sıkıntı vardır. Gerçek güneş koruyucu değil, hatta tam tersine sağlığımızı tehlikeye atabilecek birçok kimyasal içeriyor olabilir. İçerisinde ağır metaller, kimyasallar ve alerji riski olabilir. Deri kanserlerini tetikleyebilir. ‘Güneş kremi kullanıyorum nasıl olsa’ diyerek dışarıda cesur davranıp, deri kırışıklığı, lekeler ya da kanser gelişimi dahil birçok hastalığa davetiye çıkaracaktır. O nedenle markası belli olmayan ya da taklit ürünlerden kaçınmalarını öneriyorum. Sahte güneş koruyucuları ciltte kalıcı hasarlara neden olabiliyor, o kimyasallar ciltte lekelenmelere yol açabiliyor. Daha önemlisi koruyuculukları yok, alerji riskleri çok fazla, onlardan kaçınmaları gerekiyor.”
Türkiye’deki deri tipinde yüksek koruyuculara gerek olmadığına işaret eden Yılmaz, 30 ile 50 faktör arasındaki güneş kremlerinin sadece yüzde 2’lik koruyuculuk farkı olduğunu bildirdi.
Güneş yanıklarına yoğurt, salça, diş macunu sürmek sakıncalı
Yılmaz, güneş yanıklarının ciddi bir tablo olduğunu belirterek, “Güneş koruyucu kullanmadan uzun süre açıkta kalınmışsa özellikle sırtta çok ciddi su toplamalar, kızarıklıklar olabilir. Böyle durumlarda yoğurt, salça ya da diş macunu gibi ürünler sürmek enfeksiyon riskini artıracak, kalıcı iz ve leke riskine neden olacaktır. Onun için hekime görünmeli. Eğer görünemiyorsa iki saatte bir üç doz halinde aspirin alınmasını, kortizonlu losyonlar, kremler kullanmasını öneriyoruz.” ifadesini kullandı.
Bronzlaşmaya çalışmak deri kanserlerine davetiye çıkarıyor
Aspirinin ağrıyı ve kızarıklığı baskılamada rahatlatıcı etkiye sahip olduğunu anlatan Yılmaz, bronzlaşmaya çalışmanın da deri kanserlerine davetiye çıkardığını vurguladı.
Sağlık
Almanya Federal Meclisi ilaç kıtlığına karşı yeni yasayı onayladı
Almanya’da hükümetin gelecekte ilaç tedarikinde yaşanabilecek darboğazları önlemeyi amaçlayan yasası Federal Meclis’ten geçti.
Federal Meclis’te yapılan oylamada “Patent dışı ilaçlarda teslimat darboğazlarıyla mücadele ve çocuk ilaçlarının tedarikini iyileştirme yasası (ALBVVG)” olarak adlandırılan yasa tasarısı hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oylarıyla kabul edildi.
Böylelikle, Federal Meclis, hükümetin ilaç tedarik sorunlarıyla mücadelede tedbirler alması konusunda yolu açtı.
Yeni yasa, ilaçta sabit fiyatlar, indirim anlaşmaları ve çocuk ilaçlarının tedariki alanında yapısal önlemler getiriyor.
Yasaya göre, ilaç şirketleri belirli ilaç ve antibiyotiklerde en az 6 aylık stok bulundurma zorunda olacak.
Çocuklar için ilaçların yetersiz olduğu durumlarda eczaneler diğer üreticilerin aktif bileşenlerini daha kolay dağıtabilecek. Çocuk ilaçları için sabit fiyat ve indirim anlaşmaları kaldırılacak.
Avrupa’da üretilen antibiyotikler tercih edilecek ve kıtada yeniden daha fazla antibiyotik ilaç üretilmesi için kamu teşvikleri sağlanacak.
Almanya’da Kovid-19 pandemisiyle başlayan tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu ilaç sıkıntısı eleştirilere neden oluyordu.
Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach söz konusu yasa taslağını nisan ayında açıklamıştı.
Lauterbach, aşırı tasarrufun son birkaç yılda Almanya’da patentsiz ilaç arzını önemli ölçüde kötüleştirdiğini belirterek, Almanya’nın ilaç satış pazarı ve üretim yeri olarak yeniden daha cazip hale gelmesi gerektiğini vurguladı.
Alman Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü (BfArM) geçen yıl Almanya’da tedarik sıkıntısı yaşanan 299 ilacın listesini internet sitesinde yayımlamıştı.
BfArM’ye göre tedarik darboğazının nedeni Çin ve Hindistan gibi ülkelerden gelen teslimatların yetersizliğiydi.
Avrupa’da maliyet nedeniyle uzun yıllardır ilaç üretimi azalmıştı.
Almanya’da eksik olan ilaçlar arasında antibiyotikler, diyabet ilaçları, kanser ilaçları, bağışıklık sistemiyle ilgili ilaçlar ve ağrı kesiciler yer alıyordu.
Sağlık
Bakan Koca; sağlık ekipleri bayramda da görev başında
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı tatili boyunca acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla çevre yolu bağlantı noktalarında sağlık ekiplerinin görev başında bulunacağını bildirdi.
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere, ülke genelinde çevre yolu bağlantı noktalarında acil durumlara en kısa sürede müdahale etmek amacıyla helikopter ve acil yardım ambulansları, UMKE timleri ve motorize ekiplerimizle biz görev başındayız. Kaza riskine karşı lütfen dikkatli olun. İyi bayramlar.” ifadelerini kullandı.
Tatil süresince İstanbul, Ankara ve İzmir’de trafiğin yoğun olduğu noktalarda da tedbir alınacağını belirten Bakan Koca, görev başındaki sağlık ekiplerinin görüntülerini paylaştı.